Aidiyet Şiiri - Yılmaz Bektaş

Yılmaz Bektaş
204

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Aidiyet

Adilikle adillik arasında bir yerlerdeydi
Bırakıp gittiği dünkü kişiliğinden kalan
Neden bu kadar geniştiki renk yelpazesi!
Aynalar sarmıştı çarşıyı ve aklı karıştırmıştı
Duramadı oralarda, koşturması heyacanındı.
Sallanıp duran her yanından yere sarkan
Ağaçların dalları çıplak; yaprakları sararmıştı.
Hiç bu kadar konuşmamıştı: ağzından çıkan sözleri bilmeyen
İnsanlar susuyordu bağlanıp tam göbeğinden
Bir o yana bir bu yana kendine çarpmadan
Yürüyüp gidemediğinden kaldırımlardan
Yola geldi yüz üstü dizlerinin üstüne çöktü
Ellerini açtı etttiği bir kaç sözü de yüzüne sürdü
Tozun toprağın arasında çamura bulandığını
Yağmur yağmaya başladığında anladı.
Ağladı sabaha kadar çabuk kabuk bağladı yarası
Aidiyetini sorguladı iç aynasından, hülyasından;
Ettiğinin yanına hiç kâr kalmadığını etik sandığında
Kendisine ne kadar yakındı, gözleri buğulandı.
Sözler havada uçuşuyordu etekleri zil çalan
Ne çok kadın vardı etrafını saran yalnızlığın
Gözleri birine bile hiç inanmamıştı yalanların…
Yalınlığa oysa yalnızlıktan daha da yatkındı
Alkışlar sardı sokakları, coşku da tavan yaptı.
Kalktı silkinip yalandan şöyle bir etrafı dolandı
Sonra aynısından bir anı yaşamadığını hatırladı
Onca anının arasından geriye bu mu kalmıştı!

Yılmaz BEKTAŞ

Yılmaz Bektaş
Kayıt Tarihi : 13.5.2023 19:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yılmaz Bektaş