Ah Tamara (tamaranın gözleri)

Nimet Öner
228

ŞİİR


74

TAKİPÇİ

Ah Tamara (tamaranın gözleri)

TAMARANIN GÖZLERİ (AH TAMARA)..

Ah/Tamara öldüren aşkıyla ölümsüzleşen dev kadın; sanki göbek bağımızı aynı kişi kesmiş.
İkimizin de kaderi güneşin saçlarında.
Sen ellerinde kandillerle güneşin batmasını bekledin, ben doğmasını bekledim  kucağımda hasretlerle...
Senin umutların güneş ayaklarını göle sarkıttığı anda biterdi, benim umutlarım gün batımına karışıp güneşin kızıl saçları arasında inzivaya çekilirdi. Hem ne fark eder ki? Her zaman, her yerde beklemek beklemekti.
Hasret bu denli sokağa taşmışken gelmediği her lahza bir kıyametti.
Kim bilir kaç kez unuttun soluğunu ciğerlerinin arasında tıpkı benim gibi?..
Ah/Tamara, söyle altın saçlı kadın söyle, sevgiliyi beklerken senin de kanın çekiliyor muydu, gül bile diken olup batıyormuydu canına aynı anda?

Ah Tamara beklemeler beklemeler
Sen badem ağaçlarının altında bekledin, ben bir teras katında.
Bir tek fark vardı aramızda; sen geleceğini biliyordun, ben  gelmeyeceğinden emindim.
Yine de beklemeyi sevdim...
Ah/Tamara, kelebek kadar narin kuş kanadı kırılganlığındaki kadın; kilisenin taş duvarları bile yangınlarını söndürmeye yetmedi.
Sevgilinin diyarından, vedigor dan esen rüzgarlar hasretini dindirmedi değil mi.
Kim bilir kaç gece Meryem Ana'nın huzurunda ellerin duada sabahladın? Ve sustun sabır taşını çatlatırcasına...
Ah/Tamara, sana öldü demek içimden gelmiyor. Biliyorum yaşıyorsun bin yaşında olsan da.
Sahi Tamara, senin gözlerin ne renkti? Bu göl gözlerinden almış olmalı böyle deli bir maviyi ve hala belli değil derinliği...
Hadi Tamara, durma doldur ayaklarınla ezdiğin üzüm sularını kadehlere.
İçelim beklenilenler şerefine.
Nasıl olsa değişmiyor sevdaların rengi asırlar geçse bile.
Her el buza keserken her yürek yangın yeri oluyor kafesinde. 
Ah/Tamara, sen ölü balıklar içerisinde yaşadın asırlarca, ben yaşarken öldüm her lahza.
Sen suya bıraktın kendini, ben ateşe verdim ömrümü...
Ah/Tamara, keşke unutsaydık herşeyi. 

Yanımıza alıp Leyla’yı, Zin'i,Şirin’i arşınlasaydık Van'ın yollarını, dağlarını kıyılarını bir baştan bir başa...
Ne akşam ne de sabah
Gün ortasında yürüseydik aşkla. Keder gözlerini yıkayıp öyle baksaydı bize.

Artık kırgın değilim ne  kadere  ne güneşe, yürürdük tüm sevdalılar hatırına...
Ah/Tamara, bugün ben de senin gibiyim.
N'olur bana da bir yer aç yamacında!..

Nimet Öner....

24/02/2014 VAN

Nimet Öner
Kayıt Tarihi : 28.2.2014 11:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    Bir efsane penceresinden içeri bakan günümüz şair yüreği neler hissediyor., neler görüyor...
    Bunun için çok güzel bir örnek...
    Sayın Nimet Öner'in kalemine sağlık...

    Cevap Yaz
  • Filiz Kalkışım Çolak
    Filiz Kalkışım Çolak

    tamara senin kaleminden ne güzel canım arkadaşım...tek kelimeyle muhteşem...tam puan bu güzel çalışmana...sonsuz saygılarımla..

    Cevap Yaz
  • Yakup Ünal
    Yakup Ünal

    Ah/Tamara; Kaderiniz aynı göbek bağınızı aynı kişi kesmiş kesin, sen güneş ben gece,

    Cevap Yaz
  • İsmail Kızılay
    İsmail Kızılay

    Müthiş bir şey,çok sevdim.YUVASIZ KUŞ

    Cevap Yaz
  • Remzi Ece
    Remzi Ece

    Değerli Hanımefendi Arkadaşım; İkinizin de kaderi güneşe bağlı ama ters istikamette. Bu ilk cümlemizi okur okumaz aklıma bir fıkra geldi alakasız yerde. İzninizle anlatayım... Bir köylünün iki kızı vardır ve ikisini de yaban ellere gelin ederler. Bir sene sonra kadıncağız, ''Bey,kızlarımızı bir ziyaret edip gel halleri nicedir bilelim'' der, adam düşer yollara. İlk kızının eşi çiftçidir. Adam hoşbeşten sonra sorar kızına,''kızım ne haldesiniz?'' Kız cevapla,''Babacığım tarlayı ektik, Allah yüzümüze bakar da yağmur yağarsa yüzümüz gülecek'' Adam veda eder ve diğer kızını ziyarete gider. Onun eşi de kerpiç ustasıdır. Yine hoşbeşten sonra adam kızının hatrını sorunca, ''Babacığım, beyim kerpiçleri kesti kurumaya bıraktı, eğer yağmur yağmazsa yüzümüz gülecek'' diye cevaplar. Adam döner gelir evine. Hanımı heyecanla sorar kızlarının durumunu. Adamcağızın cevabı trajıkomiktir. ''Hanım, birinin anası ağlayacak ama hangisi bilmiyorum.'' ... Köylü bilmiyordu hangisinin anası ağlayacak; Ama bizim bildiğimiz bir şey var ki, sızlayan yürekler hep aşıklarda. Saygıyla selamlıyorum.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (23)

Nimet Öner