Firâri mahkûmlar gibi köşe bucak kaçarken gözlerinden,
Kalbimin sokağına girişinle tedirginleşiyor ömrüm.
Firâk'ına yenik düşerken, yokluğunun kekremsi tadıyla boğuşuyorum.
Lugâtımdan kaybolurken harfler bir bir
Lâl'e bürünen hâlime seni de katarak yola çıktım Ahrâz'ım!
Hayat hoyrat,
Bir köşe başında hayallerinle çarpışıyorum,
Kaza ile değmiş gözlerim gözlerine, dili sürçmüş tüm mutluluk sıfatlarının,
Yüzünün coğrafyalarına nasılda dağılmış hüzün.
Ah'a değmeden sığ dertlere harcanıyorum,
İç kırıklıklarımla döküyorum eteğimdeki pişmanlıklarımı,
Yüreğinin dehlizine esir düşüyor bedenim.
Kırkikindiler ıslatmıyor artık eskisi gibi yeryüzünü Ahrâz'ım!
Kötürüm bırakılmış umutlarıma katledilmiş mısralar eşlik ediyor,
Her şeyin eşanlamlısı sana hitâp ederken, nahoş anlamlar tüketiyor sözlerimi.
Gel de kurtar beni Ahrâz!
Yokluğunda boğuluyorum.
Sen Yusuf ol yeter,
Ben Zülayha gibi sevmeye hazırım.
Yüreğimin yayında gerilmiş ok gibi duran çok keşkeler biriktirdim.
Bitmedi, git gide arttı âh'larım, dertlerim, feryadlarım.
Ömrüme ömürlük bakışlarınla pusu kurmuş avcılar gibi
Gönlüme göz dikişlerin.
İçime hapsettiğim dualarımı aminlerinle yırttın Ahrâz!
Sonrası,
Sonrası mı?
Beni alıp gittin, geride çürümeye meyilli bir cân bırakarak.
Yüzünün tozuna bulaşmış şu hâlime imlâsı bozuk tereddütlerini atarak.
Gittin!
Sana tek bir şiir yazmalıydım,
Pencerelerin pervâzından salkım saçak sarkan düşlerimi topladım.
Ölümü sol köşemde eriten hasretlerim, mısralarımıda bir bir çalayazdı.
Onca yığılmış yara varken,
Söylesene hangisiyle bağdaştırmalıydım seni?
İnzivaya çekilmiş tüm cümlelerimin tetiğini çekiyor sessiz heceler.
Sana yazılanlar hiç bitmeyecekmiş gibi.
Ben yazarken satırları ıslatırdım,
Sen okurken...
Sahi,
Sen okurken ne yapardın Ahrâz'ım?
Yönünü şaşırmış aklım,
Umutsuzluğu infaz eden şehirlerin ardı sıra sıralanan öfkelerime
Nöbet tutuyorum.
Sahte sonsuzluklara kanmayı çoktan geçtim.
Hercaî bakışlarının ikilimine düştüm,
Kağıttan gemileri çoktan yaktım ben.
Susuz kalmış çiçeklere tebessüm edecek hâl yok!
Sen yok burda.
Hiç
Sen yok Ahrâz!
Sana inat seni yaşamak,
Dudaklarımın arasında iki kelime kıvranırken,
Tüm acılarımın ortasında
Sen!
Ahrâz!
Hummalı kanamalarda yüreğim
Sustukça sen akıyor katre katre
Zamana yayılıyor gözlerin.
Daldığım,
Harmanlandığım uçsuz bucaksız ân'a...
Avaz avaz seni hayrıkacağım içime yine,
Belki yüz kere, bin kere...
Kendimi kaybedeceğim yine sende, unuttuğum gibi.
Tükeneceğim adını hecelemekten,
Sen diye kapanacaksa ağzım, sana susacaksa dilim.
Ben senden gelen ateşi de zehiri de gönlüme razı bildim Ahrâz!
Bükecek yine kalbim boynunu,
Çaresizim Aşk'ına, mevsimini yitirmiş gölgem; susadım.
Hasret yükledim sırtıma dizlerime kadar yorgunum yokluğuna
Seni her gördüğümde fikrim firar ederken
Yüreğim nasıl dayansın?
Yalnızlığımda kalan tüm üşümüşlüklerimi topladım,
Tarihi geçmiş sevdaların kökünü kazısın vuslatlar!
Haritalar sana varırken, son durağım.
Durmaksızın, durduramağım yanımsın Ahrâz'ım!
Yenik düştüğüm, kazananı belli olmayan vicdanda
Yarım bırakılmış türkülere, mısra yazacak kadar yaşadım seni.
Gelincikleri hüzünlendiren sesine Bismillâh derken ben,
Hangi ayrılığın gölgesinde bedduâ ettin sen?
Şakaklarıma kadar susamışken gözlerine,
Kaybolmuşluğumun sarhoşluğuyla,
Yitirmişliğin öfkesine sayarken.
Ve
Unutup tüm benleri sendeyken.
Sadece nefes alabileceğim kadar sev beni!
Kayıt Tarihi : 8.4.2013 22:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Beyza Alioğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/04/08/ahraz-6.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!