Hayatı seven herkes ölür
Sevmeyen de ölür günün birinde
Gözleri görenler ölümü bilir
Görmeyen de görür günün birinde
Hülyası hoş gelir mutlu yatana
Bakışlara gizleniktik
Kısa yollardan öpüşler sunup
Gizlenip kaçtık sonra
O küstü ben kustum
Şehrin yalnızlığı uzuyor gözlerimde
Caddelerce yanan ışıklar koyu yansıyor
Yoruyor belirsizlik içimi anbean
Kayboluyorum günahkar gökyüzünde
Ellerimi açamıyorum uzun zaman oldu
Kalbim ne bir deniz ne de bir liman,
Ne indirecek insan var, ne de alacak zaman.
Kilitlendi dümenim, kaybettim yolumu,
Pusulam sana durmuş,
mürettebat senden noksan!
Tütün dudaklı dayılar
Tandır ağızlı ekmeklere konuyor
Barış naraları uçuşuyor
Verimsiz topraklardan dağların üzerine
Mezraların üzerine çadırlar konuyor
Gün gelir beni hatırlarsın
Çekip bir sigara yakarsın
Hıçkırıp ağlarsın
O gün yanında olmayacağım
Neden diyeceksin kendi kendine
Yaşamaktan öteyiz, ölümden beri ...
Geri geri koşuyoruz tüm acılara çıplak ayaklarla!
Koşarken düşüyoruz ha bire,
Kalbimiz kanıyor hatta.
Hatta toplamaya bile vakit bulamıyoruz kırıklarımızı!
Ayağımıza, sırtımıza batıyor hatıralar ,
Ömür bir resim, kağıdında
Hayat nakış nakış işlenen tablolarında
Zaman iki dudağı arasından akıyor
Yalnızlık, hastalık beklemekmiş
Ölümü,
Sen bir okyanustun.
Bense dalgalarına falezdim
Sen vurmaya çabalarken
Bense gelmeni beklerdim
Uzaklaşırdın bazen bir mil kadar
Sesinde hayat yorgunluğu
Bakışında eşine elveda saklayan
Umudu kansere defnedip çekip gitmek
Vatanından toprağından oğluyla bir başına
Ta Amerikalara
Her şeye inat ard arda yanan sigaralardan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!