1/:
Eski zaman çerileri
Masallara yakışırlar.
Bellerine yalbırdak kılıç takıp
Hilal gibi yay alırlar ellerine.
Yolları bizim masala uğradığında
1/:
Ne zaman girse,
Yeşil kokulu yaşamıma
Komşu ormanın uzun boylu beyi,
Yani puanlı zürafa amca.
Gözlerimi uyku sarar.
Birinci Mektup
Bu dolaylar bildiğin gibi değil emmoğlu,
Kör olası olaylar manidir cümle güzel işlere,
Bu işlerse bildiğin işler işte:
Aşiretçilik, kan davaları ve dağda silâh sesleri…
Tarlaların nemli koynundan
Patladım çıktım dünya yüzüne
Böyle bir ilkbahar sabahı
Ayşe gördü ilk önce beni
Ahmet sevindi
Mahmut çırptı elini beni görünce
A/:
Bu gün gökler ağlıyor
Ona bakıp ben de ağlıyorum
Gök yüzünün gözleri yaşlı
Yaşlı benim gözlerim
Göğün gözleri 'yaşlı'
1/:
İşte geldi ayların lepiska saçlı kızı
Yani yazı bitiren sarışın eylül.
Fıkır fıkır şimdi tüm çocuklar.
Ellerinde rengarenk uçurtmalar,
Hepsi de karşı dağdalar,
1/:
Bir kovan balını severiz biz
Bir de balon uçurmayı.
Yakaladık mı güneşli bir cumartesi
Ya da rüzgarlı bir pazar
Heyecan sarar kasabada herkesi
1/:
Şemsiyem ol mavi gökyüzü
Koru beni sicim gibi yağmurdan
Ve lapa lapa karlardan
Üzerimi boydan boya
Simsiyah bulutların kapladığı an.
1/:
Şoför amcalar durun!
'Vank vank! '
Öyle ne yaptınız?
Bastınız düğmemize bizleri bağırttınız
Bakın karşınızda bir uyarı levhası
1/:
Bizim küçük Mustafa,
Kahvaltıda kereviz yer,
Ispanak ise en yakın arkadaşı.
Güçlü ki devler kadar. 'Hop,' der kaldırır her taşı.
2/:
Üstadı şahsen tanımamakla beraber memleketlisi (Sorgun) olmam hasebiyle ismen bilirim. Benim de Ahmet Yozgat adında bir eski arkadaşım var. Şiirle de ilgilenmez. Bu sayfayı görünce sandım ki O... Sonra şiirlere ve şiir sayısına baktım da aman Ya Rabbi... Bir ömre sığmaz bunlar hem de bu kalitede, ...
Birkaç şiirini okur okumaz anladım ki sıradan olmayan, farklı, orijinal bir şairle karşıkarşıyayım. Şairin üretkenliği karşısında hayretimi de ifade etmeden geçemem. Kendisini okumaya ve takibe değer buluyorum.