Her gün bir acıyla, dolar gözlerim,
Çile de, hasret de, ne sayarsan say.
Sanki apayrı bir, yeri özlerim,
Sıla de, gurbet de, ne sayarsan say.
Gülünü dermeden, geçti baharım,
Parça parça olmuşuz, söyle bölen kim!
Bizi yasa boğupta, içten gülen kim?
Aynı şehir de, aynı coğrafyadayız,
Neden ayrı kutupta, ayrı saftayız...?
İçimde bir karabuhran,
Kuşattıkça kuşatıyor.
Benliğim öz düşmanını,
Bedeninde yaşatıyor.
Her şey geçmiş, zaman gelmiş süpürmüş,
Acıdan ne kalmış, dinmekten başka.......
Dereler, ırmaklar, coşmuş, köpürmüş,
Ateşten ne kalmış, sönmekten başka.........
Kulaklar çevrilsin, bu feryatlara,
Her şey geçmiş, zaman gelmiş süpürmüş,
Acıdan ne kalmış, dinmekten başka.
Dereler, ırmaklar coşmuş köpürmüş,
Ateşten ne kalmış, sönmekten başka..
Yürütülmüş sular, saman altından,
Bulmuşken kaybettim, bir anda seni,
Ne olur karşıma, bir yerlerden çık.
Son bir kere olsun, duysam sesini,
Bekletme gel yeter, kapılar açık.
Bunca yıl bekledim, gözümde yaşla,
Kalem birdenbire titrer masada,
Aşka gelir kâğıt, açılır satır.
Yazdığım şiirler farklı olsa da,
Aslında her cümlem onu anlatır
Gözlerim o diye ağlar her gece,
Son kez seyret alemi, ömrün en tepesinden,
Sıyrıl yalan dünyanın, dert ve endişesinden.
Sarıl hakka, imana, vermeden son nefesi,
Kalmasın şeytanların, sende arzu, hevesi.
Sorma sorgulama, ne yapmaktayım,
Bekle son sözümü, sabret sadece.
Belki son dönemeç, son duraktayım.
Ruhumu içinde, farzet sadece.
Kapımı kimseler, gelip açmadan,
Vedalaşmadı bile,
Ansızın çıkıp gitti......
Bir kaç damla yaş ile,
Su gibi akıp gitti......
Dertleri, kahırları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!