Kaplamış gökyüzünü,
Kara kara bulutlar.
Hani? cemre düşünce..
Gelecekti ilkbahar,
Hemen arkasından yaz...
Açım, hayalinle besleniyorum,
Yalvartma, arkandan, üzme bu dili.
Duy ne olur, sana sesleniyorum,
Ey! dağlar ardında, kalan sevgili.
Önce, sessiz, sedasız, seyretti beni camdan,
Sonra bir hışım ile salladı perdeleri.........
Uğultulu bir sesle, gelip geçti odamdan,
Bıraktı arkasında, dertleri, kederleri.........
Ne var, ne yok dağıttı, masamdan devrildi mum,
Ne mutluluk yaşattım, ne huzur verebildim,
Ne usuldan, gizlice, kalbine girebildim.
Şimdi kendi derdiyle, yanıp duruyor gönül,
Neler kaybettiğimi, gidince görebildim.
Kırılmaz zincirlerle, bağlanmışız dünyaya,
Kapatmış ufkumuzu, esir almış hevesler.
Boyanmış gözlerimiz, dalmışız bir rüyaya...
Her birimiz içinde; aç bir canavar besler,
Doğar doğmaz düşmüşüz, engin, arsız deryaya.
Her gece bu vehimi fısıldar durur nefsim,
Nerde nasıl ve ne zaman? son bulacak nefesim...
Yalan dünya ber taraf,
Zehir oldu her taraf......
Gülüyorken bazısı,
Ağlıyor hep bir taraf..........
Sarı saçlarınla, bir güneş gibi,
Doğuverdin birden, kara bahtıma.
Başıboş ömrümün, oldun sahibi,
Yerleştin, ansızın, gönül tahtıma.
Mavi gözlerinle, bir deniz gibi,
Benim sırma saçlı, narin sevgilim,
Değişmem dünyaya, bir tek telini.
Duramam karşında, tutulur dilim,
Düşerim korkumdan, tutsam elini.
Gözlerimde neşe, kalbime eşsin,
Bakma seni görüpte, görmeyen gözlerime,
Üzerime bir gaflet bulutu çöktü sanki.
Kanma böyle alaylı, manasız sözlerime,
Bu karşın da gördüğün, ben değilim inan ki;
Ben değilim; duyup ta duymamazlıktan gelen,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!