Kalan sadece ayak izlerindir,
İçleri boş.
Sana yazacak şiirimin kalmadığı gündür,
İçim bom boş.
Gölge ile alacalanmış çehreler,
Durmuş bekliyorlar zifiri yoklukta.
Ağır ağır dönüp bakıyorlar bana,
Tanıdık ama yakıcı bu soğuk yüzler.
Hiçliğin merkezinde sanki her biri.
Çocuk değilsin sen artık,
Ağlayamazsın sırf istiyorsun diye.
Öyle hesapsız da sevemezsin, anla.
Çocuk değilsin sen artık,
Gülemezsin sırf istiyorsun diye.
Aşık ile dost olsam,
Dilim dönmez gözüm görmez,
O söyler ben dinlerim,
O anlatır ben düşlerim.
Dost dönüp sorsa,
Kin doluyum sana,
Dünyanın tüm dertlerini,
Senden bilecek kadar!
Ve öfke doluyum kendime,
Bunca dert var iken,
Evet hatırlıyorum,
Sokak sokak gezen bir eskicinin tablası gibi zihnim.
Üstünde sadece sana dair sıradan ve kimi buruk anılar tutuyorum.
Sadece sen varsın onlarda, hayat ile karışmamış.
Saf bir maden gibi işliyorum hepsini ince ince.
Salınır durursun bir nefes zevk ile,
Gün doldurur, bastığın toprak bile.
Ekmiş bak garip bir dönüm çile,
İstemez katık, doyar kuru gam ile.
Gezersin bu dünyayı bir avuç mey ile.
Çakıl taşları gibi doluyor kelimeler ağzıma,
Meğer ben de herkes gibi olmuşum.
Masallar dinlerdim bir zamanlar,
Çatlak cisirlerden ve desenli perdelerden.
Sana gelmek istiyorum,
Tatile çıkmış bir sonbahar yaprağı gibi.
Sar istiyorum beni,
Berrak ve durgun bir su birikintisi gibi.
Öyle güzeliz ki,
Gökyüzü yansırken üzerimizde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!