Yarın yine gel emi
Sarı saçlı prenses
Yoksa özlerim seni
Sarı saçlı prenses.
Tez dön gittiğin yerden
Ne yapsam ne etsem bilemiyorum
Sazımı gönlümce çalamıyorum
Buğdayı başaktan alamıyorum
Dirgenim harmanda dayalı kaldı.
Dert bitmiyor günden güne artıyor
Kırdın şu seven kalbimi
Küstüm işte gidiyorum
Dert yoluna ayağımı
Bastım işte gidiyorum.
Sana sitem sana kahır
Kusurunu hoş gördüm
Asla olmadım kinci
Seni gördüğüm zaman
Tarifim zor sevinci
Mavi derinlikler de
Turnam görürsen o kaşı karayı
Başında değildi aklı deyiver
Kimse bilmez içindeki yarayı
Sinesinde sırlar saklı deyiver
Sürer devranını soylu soyunca
Tadı yok ekmeğin suyun ve aşın
Filistin ağlıyor ben ağlıyorum
Tarifi yok gözden dökülen yaşın
Filistin ağlıyor ben ağlıyorum
Meydanları kan gölüne döndükçe
Her nereye baksam orda sen varsın.
Çiçeğim yaprağım dalımsın benim.
Özünden özüme koku saçansın.
Gönül bahçesinde gülümsün benim.
Seni anlatıyor bülbülün sesi.
Bir ilaç ver etsin sızıma tesir
Ellerim ayağım bağladı nasır
Tohumda mı kusur toprak mı kısır
Bakıver tabibim bakıver hele
Al tahlil yap damarımdan kanımı
Sana yollar adım adım
Kırmızı güller budadım
Adınla yazılsın adım
Daha nasıl seveyimki.
Çağırdın koşarak geldim
Ne zaman kurtulur bu yurt bu dertten
Tabur tabur gidenler tabut tabut dönüyor
İnsan olan insan ı vururmu sırttan
Yapılan alçaklığı tüm insanlık kınıyor
Tabur tabur gidenler tabut tabut dönüyor.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!