Gökyüzü kararmış,
Bulutlar hüzünlü.
Gözümden akan yaşlar
Yağmur taneleri ile kardeş...
Sen gidince sel olmuş dereler.
Küçük kalbim sıkışmış,
Belki son olur diye hasret gidermeğe geldiğin
Yuvandaki yatağından
Ah uyanmasaydın hiç uykudan
Dalmadan evvelki yaşadıklarını götürseydin beraberinde
Acıların,kederlerin,sevapların ve günahların....
Keşke sende tatsaydın şehadeti onlarla birlikte
Mehmet koydum ismini Ahmet niyetine
Emiri ekledik Bursadan hatıra kalsın diye,
Hemende yakıştı Mehmetle Emir,
Mehmet amcandan dı Mehmetin
Emir gibiydi Emir Sultandan Emir,
Tamam olmuştu artık ismin.
O’dur saf ve temiz olan
Yağmur olur, düşer boncuk boncuk,
Misafir olur tomurcuk yapraklara.
Şıp şıp düşer kara toprağa.
Rahmet olur, bereket olur.
Nefes olur küçücük karıncaya.
Şubatlar soğuktur.
Karanlık geceyi saran lekesiz karlar üstüne hayallerin yarım kaldığı imtihandır.
Şubatlar soğuktur.
Bazen bir elmadır, Adem'in hayatında,
Bazen kurban olur,çıkar İbrahimin karşısına.
Kimi zaman sırtında çırpılarla,
Bazende buğday çuvallarıyla,
Ne zordur ayağa kalkmak,
Elbette ki zordur bu haliyle.
Sanki yüküdür O'nun
Çilelidir Aliye, çile doludur.
Kaşları hilal olmuş yârimin ay gibi.
Sarma yanmış, tutmuş tencerenin dibi.
Kaynanası kızmış masum garip köylü geline.
Bense der dururum,aman anam Canım anam alştırma o sert elini dilini.
Uyandık Ayasofya sabahına,
Kavuştuk gönlümüzün baharına,
Haydi koş sende sevgililer buluşmasına,
Kırılmış zincirler, artık daha berrak zihinler,
Kudüs hem hüzünlü- hem de sevinçlidir bugün.
Bu son, bahar mı bana bakan yüzümdeki tebessüm,
Hafiften kendime alaycı,
Bu kaçıncı son demezler mi?
Kırkbeşindesin hala dünyaya yabancı.
Gel sevgili, seyredalalım Çamlıca' da güneşin batışını,
Hisset, sen yaklaşınca güp güp atan kalbimin atışını.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!