Gel sevgili, seyredalalım Çamlıca' da güneşin batışını,
Hisset, sen yaklaşınca güp güp atan kalbimin atışını.
Bahar kışa nazire yaparcasına
salar buram buram kokan çiçeklerini;boy-boy, renk-renk,
Yaz kıskanır baharı,döküverir tüm nimetleri toprağa,
Güz hüzünlüdür, sararıp bükmüştür boynunu, küskündür.
Ve hüzne aklar düşer, coşmayı-çağlamayı-koşmayı-uçmayı bekler, çocular-atlar-kuşlar.
O masum alyanaklı kızın usanmadan sorusuna,
Kerem mi, Mecnun mu olmuş bilinmez dede ki.
Şimdi sen, bana hep soruyorsun ya,
Beni seviyor musun ?
EVET.
Gündüzler benim,
Geceler senin olsun,
Aya bak nefes al ve gülümse.
Kayan yıldıza selam ver,
Akan bulutla düşlerini gönder uzaklara.
Sokak lambalarını gözlerinle kapat.
Gün gelir doru at olası-sonsuza koşası,
Gün gelir beyaz güvercin olası-gökyüzüne uçası,
Gün gelir yunus olası-derinlere dalası,
Sonunda gün biter, tohum olup-toprağa giresi gelir İNSANIN.
Gece lambası loşluğunda
İnleme sesleri
Kim bilir ne derdi var
Kaç zamandır dört duvar olmuş dert ortağı
Hasta hep bekler bitmez geceler
Acım dinsin artık gece olsun uyuyup unutayım
Babamla beraberiz bu gece dışarıda lapa lapa kar taneleri,
Hava soğuk dışarıda,
Tıpkı hastanenin soğukluğu gibi.
Belki son gecemiz Allah bilir,
Daha beş ay önce yazmıştım soğuk odalar şiirini.
Sabah çıkarız dileğim sağlıkla,
Bir bakarsın rüzgar sert eser devirir koca çınarı,
Arkada bir mektup, okumaya korkar ürkek yürekler,
Kağıda yazılmış olan anılar değil,
Kavga buya, dert buya kağıtta yazılı bir avuç toprak.
Hadi gel tut elimi, tuttum elini, bırakmam elini,
Gece lapa lapa yağan kar, yavaş yavaş yere düşer,
O bembeyaz tertemiz örtüye,
İlk, sabah namazına giden muvahhidin ayak izi düşer.
Bugün yine bir arkadaşım anasını kaybetti,
Yıkıldı dünyası- daraldı kalbi.
Bir arkadaşım bekler hastane kapısında.
Bir umut dudaklarda duası bekler sabahı.
Bense duyduğum her acıda, her kederde;
Sızlar burnumun direği,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!