(D.1947- Ö.Ramazan.2001)
Bir dostum vardı, kırmızı severdi,
Ofis telefonu kırmızı idi,
Sor kendisine neden kırmızıydı,
Bayrağımın, kanımın rengi derdi.
Ne kadar ters köşe yap konuşmazdı,
İkrarı ağzından kimse duymadı,
Bir ‘O’ kadar ağır talebi vardı,
“Kendine Çok İyi Bak” niyaz vardı.
Yıllar geldi geçti, Hiç değişmedi,
Her gelen-giden ‘O’nun sevgilisi,
‘O’da kim bilir kimin sevgilisi,
“Kendine Çok İyi Bak” Aşk-ı vardı.
Mehmet Hamdi Efendiden başladı,
Arap Mustafa Sezgin de yol aldı,
Son ŞIH Hasan Sarı Babada kaldı.
“Kendine Çok İyi Bak” İkrar vardı.
Verem ile başladı imtihanı,
Maliye, BAĞ-KUR, Sigorta devamı,
Son Yolculukta KANSER zor sınavı,
“Kendine Çok İyi Bak” Rabbi vardı.
İki Bin Bir Ramazan İFTAR Vakti,
Bakırköy’de Devlet Hasta Hanesi,
Geldi-çattı Elveda deme Vakti,
“Kendine Çok İyi Bak” Dostu vardı.
Kalp, Gönül, Beyin, günlerce öncesi,
Vuslata erdi, hiç kimse bilmedi,
Sohbeti sevgidendi bilinmedi,
“Kendine Çok İyi Bak” Kelam vardı.
Kızıl Baba yorulma git işine,
Kendini üzme yolcuyum ecele,
Gelme, kal biraz oyalan öyleyse,
“Kendine Çok İyi Bak” Kızıl vardı.
KIZIL BABA
29. (Ramazan) Ağustos. 2011
PERPA - Ş işli/İstanbul
Kayıt Tarihi : 29.8.2011 15:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!