Atlılar köyü güzeldi, şirindi
Atlılar köyünden kuş uçmaz
Kervan geçmez şimdi
Atlılar köyünde, Ayşeler, Fatmalar
Aliler, Mehmetler vardı...
Yüreklerinde umut dağlar kadardı
Kırk yıl önce,
Sen babasız
Ben babasız,
Bizi analarımız everdi.
İkiside bizi canı gibi severdi.
İkimize bir oda verdiler,
Hocadan komşusu çamaşır ipini ister
Biraz çamaşırım var, ipe sereceğim der
Hoca veremem ipi,karşıdan karşıya gerdim
Üzerine biraz fazlaca un serdim...
Aman hoca der komşu ipe un sermek olurmu! ..
Un hiç ipin üstünde durur mu?
Ben Antakya'dan Ahmet oğlu Ahmet
Dedem Ahmet,
Babam Ahmet,
Ben Ahmet,
Başka isim bulmak sanki zahmet,
Hoca bir gün pazara gidiyordu
Çocuklara birşeyler alayım diyordu
Etrafını mahalledeki çocuklar sardı
Onlarında bir çok isteği vardı...
Biri topaç istedi
Gaz lambasının aydınlattığı
Daracık bir odada
Yaşlı mahalle ebesinin ellerine doğmuşum
Ağıt seslerimi susturamamış
Sevinç çığlıkları...
Çok kızgındı semtin kabadayısı
Çünkü o dayıların dayısı
Kendini bir şey sanır Allahın ayısı
Vurduklarının belli değil sayısı...
Kahvenin kapısına bir tekme attı
Hayat güzeldir
Yaşamayı sev
Çirkinlikleri yok say
İnsanları....
Ağaçları...
Çiçekleri kuşları sev
Ayrılık varmış, ayrılmayacağız derken bilemediğimiz
Kahrediyor seni buldum derken gelen ayrılık
Eğer ıslanmışsa gözlerim ağlıyorsam sesizce
İçimde fırtınalar kopuyor göremesin
Bir ateşsin içimde volkan misali
Yakan, eriten, kül eden beni
Tanrı ve insan sevgisi yüreğine işlemiş
Yunus herşeyi yaradan Allah demiş
Allah'ı sevmiş kendi sevgisini vermiş
Herkesin sevgilisi nur yüzlü derviş.
Ünü ülkeleri aşan büyük ozandır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!