Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Devamını Oku
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
4 Eylül 1901'de Kudüs'te doğdu, 23 Temmuz 1967'de İstanbul'da öldü. 1929'da İstanbul Darülfünunu Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Bir süre edebiyat öğretmenliği yaptıktan ve Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi üyeliğinde bulunduktan sonra 1942-1946 döneminde milletvekili seçildi. 1949-1951 arasında öğrenci müfettişi olarak Fransa'da bulundu. 1950'de Unesco Merkez Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi. Türkiye'ye döndükten sonra, emekli olduğu 1966 yılına değin İstanbul'da öğretmenliğini sürdü ...
"68 kuşağı"ndan her öğretmen bu şiiri bilir..Özellikle yatılı okulda
okumuş olanlar..Çünkü yatılı okuyanların DOĞU ve Güneydoğu
Anadolu köylerinde bir kaç yıl öğretmenlik yapma zorunlulukları
vardı.."Kuş uçmaz kervan geçmez" yerlerdeki bu köylerde öğret-
menlik yapmak zordu..Ama "0rda bir köy var uzakta/0 köy bizim
köyümüzdü" ve o köylerdeki çocuklar bizim çocuklarımızdı...İşte
bu duygularla ışıksız -yolsuz kışın odun değil TEZEK yakılan bu
köylerde bir kere bile "uff-puff!"!" demeden , yurdumuzun insanla-
rına hizmet etme aşkıyla canla-başla çalıştık..
Elbette her zaman ve her yerde olduğu gibi "dayısı-amcası" olanlar
bu süreyi daha kısa atlatırlardı..Ama benim gibiler bu bölgelerde da-
ha uzun süre çalışmak zorunda kalmışlardır..Örneğin ben ,buralarda
8,5 yıl çalıştım..Eğer karşıma eski bir öğretmenim çıkmasaydı kimbi-
lir daha kaç yıl çalışacaktım..
-.Neden mi buralarda bu kadar uzun kaldım?Anlattım ya hem zorunlu
hizmetin vardı hem de "aşırı solcu!!-Kemailst öğretmenlerdendim..!"
Böyle olmak, kimilerine göre büyük suçtu o zamanlar..Ama şİmdi öyle
mi ya!!!
Öğrencilerime motivasyon aracı olarak, "Dağ başını duman almış"
"Alnımızda bilgilerden bir çelenk" ,"0rda bir köy var uzakta.. gibi..
.şarkı ve marşları söyler ve söyletirdim...Suçum büyüktü!! ..
0 zamanlar bu şarkının sözlerinin Ahmet Kutsi Tacer^'e ve beste-
sinin de "MÜNİR CEYHAN" a ait olduğunu bilmezdim..ve bir gün
Türkan Şoray ile Murat Soydan'ın çevirdikleri BİR DAĞ MASALI
filminde bu türküyü duyunca mest oldum..Kendimde bu köylerde
çalışmak iin güç -kuvvet buldum.. Çünkü ben bu şarkının adsız
kahramanlarından biri olmuştum....
Çünkü ben o köylerde görev yapan ve yapacak olan öğretmen-
lerden birirydim..(Bu film sanırım ilk renkli filmlerimizdendi)..Bu
filmde,, içinde "HAPŞU" diye geçen bir şarkı daha vardır ki ona
da bayılmıştım.. Hemen öğrenip öğrencilerime öğretmiştim..ben
müzik öğretmeni değildim ama ortak duyguların oluşmasında
müziğin çok önemli olduğunu görmüştüm...Bu nedenle Eğitimde
MÜZİK çok önemli bir derstir..Nedense yetkililer ve ilgililer buna
yeterice önem verilmezler..Oysa müzik dersi ve onun yanında
Beden Eğitimi,Resim, İş Eğitimi dersleri öğrenci eğitimi açısın-
dan diğer derslerden daha önemlidir..Bu dersler çocuğu insan
yapan derslerdir..Yanlış anımsamıyorsan son yıllardabu dersler-
den bazıları kaldırırldı, her öğrenciye öğretilmez oldu..Müziksiz,
resimsiz gençler yetiştirildi..Böylece müzik , resim, beden eğititmi
almadan büyüyen gençler yetişti..Bu gençlere yazık oldu..
Hayat boşluğu kaldırmaz..Fiizik kanunudur, boş bırakılan yeri baş-
ka şeyler doldurur..Bunlar da genelllikle işe yaramayan şeyler olur..
Neyse, kendi yaşantılarımdan hareket ederek tarihe bir not düşelim
dedim..
Sevgili ve değerli büyüğüm AHMET KUTSİ TECER , bu güzel şiiri-
niz için size ve bu şiiri besteleyen MÜNİR CEYHAN üstada da kendi
adıma , benimle aynı duyguları paylaşan meslekdaşlarım ve sevgili
öğrencilerim adına sonsuz teşekkür ediyorum.....
Makamlarınız cennet olsun!..04.Mayıs.2020-Pazartesi/Ali Koç Elegeçmez