Ne migrenin olur başını ağrıtır,
Nede sessiz yağan yağmurun olurum gözlerinde,
Çığlıkların arasında uzanır,
Dilinden bir anda çıkar giderim.
Bir doktor edasında çalışır bedenin. Doğru tetkikleri ve analizleri işler beynin hataları, hatıraları not eder. Ellerin kontrol eder hataları ayıtlar hayatından. Kalbin ayıtlanmış pislikleri ayrıştırmanda yardımcı olur. Ve bir kez daha beyine gider sonuç. analizlerin sonunda iki alternatif çıkarır beyin kalbe. Ya biriktirirsin en güvenli yerinde pisliği, ya da vücudundan attıktan sonra göz teması bile kurmadan çekersin sifonu üzerine. Gittiğini anladığın zaman bakarsın. Geride birşey kalmamıştır etrafa bulaştırdıklarından başka...
Dünyaya benzetirdim seni. Duyguların mevsimlerimdi. Gülüşün ısıtırdı yaz sıcağı gibi. Suskunluğun soğuğu andırırdı, kışı getirirdi yaz ortasında. Yanımdan ayrılışın, buluşmalarımızın sonuydu sonbahar. Çiçekler yeniden açardı buluşmalarımızda, sıcağa hazırlanırdı bedenim. Ve sen gelirdin ilkbahar gibi.
bazen hayatta ağır ilerlediğini farkedersin.
dersin kendine, ‘’sorun bendemi, yoksa hayatmı böyle’’ diye
düşünürsün gecelerce yatağında, çıkış yolu alarsın.
bir gün gelir çıkış yolu belirir gözlerinin önünde.
Odur, eminsindir.
hayatın akısı, tutunacak dalın odur.
Kapıların ardında saklandım çaresiz.
Üşüdüm bazen, susadım...
Ama ben zaten hep susa(r) dım.
Bir çıtırtı gelmesini beklerdim,
bir ses isterdim odama..
Kapı deliğinden gelen ışık, kurtarıcaktı sanki beni karanlıktan.
Güzel görünür insanlara herzaman süsler, makyajlar.
Karanlık çötüğünde ilişir gözlere pırıltılar.
Kimse göremez kahpeliğini bu sebeple,
Daracık koridorlarda, hiç kimse.
Ağlar yetimlerin arnavut kaldırımlı sokaklarda.
Yinede gözlerde, büyürsünde büyürsün.
sen bana:
‘’nasılsın’’ diye sorduğunda.
Bense sana gönlümdeki denizde dalgalanan kopan fırtınaları,
kalbimin üstüne çakan yıldırımları,
beynimi uyuşturan hoyrat rüzgarları çaktırmadan;
sadece
''beni unutmuştur'' demişsin?
bense seni unutmak yerine,
bir parça koparmıştım ruhundan.
ruhumu sevginle büyütsün diye .
bense seni unutmak yerine,
her kadına bakmıştım.
sen gidiyorsun, arkandan bakıp kalıyorum.
gözlerim zor dayanıyor gidişini izlemeye.
içim içimi yiyor, gırtlağımda sanki bir yumruk.
boşluğa bırakıyorum kendimi, yere düşeceğimi bile bile.
düşerken sanki zaman akmıyormuş gibi geliyor.
sanki zaman durmuş, sonu gelmeyen bir kuyuya düşüyorum.
Sonumu görmeyip başlangıç yapmaktan mı korkuyordum.
Yoksa sonumun başlangıcı olmasından mı?
Bir şansı nasıl değerlendireceğimi hiç düşünmemiştim.
Sonunda uyandım sadece yolun.
Başlangıcımda geçen hafızamla.
Düşündüm en başa döneceğimi bile bile.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!