Ahmet Kaytancı Şiirleri - Şair Ahmet Kay ...

Gönül gözündeki parlak güneşi
Görecek gözümüz vardır esse lam
Severse yürekten kardeş kardeşi
Diyecek sözümüz vardır esse lam

Bir cümleyle şaha kalkar kederim

Uzak derler bizim dağ yamacına
Buralara gönül vermeyen gelmez
Kimse bakmaz senin bir gün acına
Kalp gözüyle bakıp görmeyen gelmez

Çetin olur bu dağların arası

Mahkûm ettim sevdalarımı
Doğmamış duyguların gözbebeklerine
Uzansa da ellerim, zaman zaman ellerine
Dalsa da gözlerim gözlerine
Mahkum ettim duygularımı
Gözbebeklerine

Bu nasıl iş anlamadım
İşleri çarmıha gerdik
Arada bir görürdük
Düşleri çarmıha gerdik

Akmaz oldu sevgi seli

Siz görmediniz bizim göz yaşlarımızı
Hıçkırıklarımızı duymadınız
Ne zaman ki; size çarptı yolcu dolu uçaklar
Ne zaman ki üstünüze yıkıldı,
Çok katlı binalar
Ne zaman ki duman kapladı şehrin göbeğini

Masallar yazdık birlik üstüne
Şiirler okuduk, türküler söyledik
Aldırmadık meşin kırbaç darbelerine
Demir kazıklar üstünde
Ninniler dinledik

Dört duvar arasına kilitlediler şevklerimi
Gri kapılar ardında yalnızlığım
Demir parmaklı pencereler soğuk
Ses vermez oldu duygularıma
Pastel boyalı tablolar
Her sabah üstüme yıkılır sanki

Urganlar takın boynuma,

Mavimsi düşleri kovun uykularımdan.

Zindanlara gömün ruhumun hıçkırıklarını.

Kar düştü ellerime
Ellerin kadar beyaz
Tıpkı ellerin gibiydi kar
Ellerin sıcaktı
Kar soğuktu biraz

Buram buram soluduğum havalar
Şimdi gayri duman olur, gaz olur
Gün görmeden yaşadığım sevdalar
Rüzgâr alır, kanadına toz olur

Zaman tünelinde aktığım anlar