aşınmış anıların içinden
yitik sevilerin üzgüsü gelir
gülümseyen sözcüklerin ışığında
yürür sabrı kanayan acıların
sen
yine de
tohum toprakta yürür
sevgi kanayan karanfilde
ince yollardan geçer
proletarya kasırgası
sıcak kavgaların kalbinde büyür
Yıllar önce çıkmıştın yola
Katılmıştın dönüşsüz bir tutkuya
Şimdi
Eşini özleyen bir kuş gibi
Uçmak istiyorsun yuvana
Diyorsun ki
Zamansız bir yok edici,
Gelip dur derse,
Sol göğsümdeki santrale,
Sen, hep hazır tut yüreğini o büyük güne...
Unutma gülüm, korkulacak bir şey değildir ölüm
İnsan, sonsuza uçar bir gün.
Kuzey yıldızım
Batmayan güneşim benim
Yosun kokulu saçların
Savrulurken yeşil kıyılarda
Tutsak eder şiirleri gizemli gülüşlerin
Mavi bir tutkudur Bozburun’da sevda,
Zümrüt koyların kalbinde sonsuzluğa yürüyoruz.
Ellerimizde sessizliğin çırpınan sabırsızlığı...
Nergis nakışlım
ceylan bakışlım benim
sevgimizi kanatan
bu zulüm böyle gitmez
suskunluk devam etmez
üzüntüyü geçerek
sen
düşlerim gibi tutkulu
sıcak
geceler gibi esmerdin
göz göze gülüştük
Şiirin çelik kalbinde
Ürettiğim sözcükler
Emek eksenli türküler söyler
Dizelerim
Duygu dalgalarında
Kalkıp gidersen güzelim
Aramızda sevi kalsın
Durma öyle
Hadi gel
Katıl sevgiye
Tekleştirelim bedenleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!