Geçen gece ders çalışırken duvarın yeşil renkte olduğunu farkettim.
Annem arahola yeni kilim almış kan kırmızısı renginde.
Oturma grupları ise bir hayli eskimiş, canım gibi.
Babamın saçları ağarmış, borçlar işte bilirsin.
Küçük kardeşimin ön dişleri çıkmış. Öyle komik olmuş ki.
Fakat ben hiç gülemiyorum.
Kolum senindir gel uyu benimle
İstersen uyuma, sabaha kadar öpüşelim
Gece uzun konuşur laflarız biraz
Sen anlatırsın ben dinlerim
Ben dinlerim sen anlatırsın.
Ses tellerinden seviyorum seni.
Karşımda uyuyan şehri izliyorum
Açık unutulmuş gece lambası gibi bir hilal
Aydınlatıyor bütün şehrin kusurlarını
Ne zaman gökyüzü
Güneş açacak diye bekliyorum
Seni ilk tanıdığım günden bugüne
Sanki yarım saat geçmiş gibi
Oysa ki tarihte bir seneyi aşkın bir süre
Vakit yanıltabilir.
Yolun sonunda seni bekliyorum.
Bizim gibi adamlar olduktan sonra
bu devlet gece bekçisini
işe almaz.
Düşün ki gecenin yarısı
bir vakit gözlerini açacak
Dışarıya yagmur yağıyor
Köprüler bazen bir battaniye
Şaraplar birer biberondaki süte benzeyebiliyor.
Kimsesizlerin üstüne felaket
Evsiz barksızların üstüne cinayet yagıyor
Bazen sevmiyorum seni yağmur.
Zili çalan Kasım'dı
Ben ise bakmadım dürbünden bile
Otomatik kapı kapalı bütün Aşk'lara
Yalnızım ben
Yanımda bir yalancı
Beni sevdiğini söyleyen
Elektrik lambası diyorum elektrik lambası
Güvercinler müvercinler doğadaki tüm canlılar
Ağaçlar, ağaçlar kavak ağaçları
Anılarımız güzel anılarımız
Girdiğimiz ara sokaklar hatrındamı
Yankıyı duyuyor musun?
Çekyatın altında unutulan
eski bir ayakkabıyım,
battaniyenin yanında.
Üstüme örtüldüğü
için karanlıklar
koşamıyorum sana.
Ama senin;
Öperek geçiremeyeceğin tek yaram;
Anamın kaybıdır.
Affet beni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!