AHMET HAKAN kadar taş düşsün başınıza.GÜ ...

Hadiye Kaptan
41

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

AHMET HAKAN kadar taş düşsün başınıza.GÜNCEL

AHMET HAKAN KADAR TAŞ DÜŞSÜN BAŞINIZA

Belâ geliyorum dedi aslında ama gerçek anlamda tok bir TIS bile gelmedi Devlet-i Âliden. ” bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak olmuş “ diyen zata gereken ihtarın ya da cezanın verilmemesi zaafiyetiyle meydan oluşmuştur. Üstüne üstlük yeşil pasaport ve de sağlık hizmetlerinden yararlanma da ikramiyesi de cabasıdır.
Memurlar birinci kademeye gelinceye kadar ne kadar yıl çalışıyorlar, üstelik gelemeyenler onu da alamıyorlar. MâşAllah cicili bicili bazılarımız için jet gibi hızlanıyor zaman. Hakedilmeden alınan haram değil midir? Ama böyle şeylerin sizce mahsuru yok değil mi bayım?

*******
Eskiden erkekler arasında yapılan kavgalar hep teke tek olurdu. Delikanlılığın raconu denirdi buna. Ancak korkaklar ve de serseriler bire on saldırırlardı alçakça. Bu kavgayı tasvip ettiğim anlamına gelmiyor tabii ki. Allah dil vermiş neden konuşulmasın, davranışlarımız neden insani olmasın?
Öyle bir hale geldik ki, bu yazdığıma masumca diyebiliriz artık. Bekçi düdüğüyle sarsılanlar polisin düdüğünün düdüğünde değil! Niye derseniz cevabı ortada değil mi zaten! ?

******

*Denizi ne kadar durgun görürsen gör, rüzgâr âniden ters dönüp karşı yönden geliverir de az evvel gördüğünle alâkası olmayan manzaraya şaşar kalır insan. İşte yaptıkları yanlarına kâr kalacağını zannedenler sizler de bir gün aynı manzarayla karşılaşabilirsiniz.

*Sırtınızı dayadığınız duvara asla güvenmeyiniz; çünkü siz bile oluşturmuş olsanız fay hattına denk gelmiş ve deprem bölgesinde iseniz, yere gömülmeniz an meselesidir.

*TİTANİC nasıl battı haberiniz var mı bundan? Ha o filmi sevmediğiniz için seyretmemişsinizdir tabii ancak en kısa zamanda seyredin derim size.

*Can dediğin bir varmış hiç yokmuş. İki metre toprak beş metrecik bez, hepsi o kadarcık işte. Gerçekte bizler Yaradan’ın yarattığı kadar olan, ölüme karşı duramayan zavallı kullarıyız. Ö l ü m l ü y ü z ö l ü m l ü DUYDUNUZ MU? Bu gerçeğe daim sağır duruyorsunuz da hatırlatmak istedim.

Başka bir taraftan bakacak olursak ta şöyle de diyebiliriz: kimse kendini bir şey zannetmesin, “ ne idim, ne oldum, ne olacağım “ bunu unutanların sonu malûmunuzdur eh o kadarını da bileceksiniz tabii değil mi ama? ? ? ...

******

Bizler millet olarak nasıl bir topluluğa dönüştük, akıl alır gibi değil! İçimizde canavarlar geziniyor ve biz bunların çoğunu bilmiyoruz.Çünkü ellerinde MAŞALARI var onları kullanıyorlar. Maşalar da malûmunuz olmak üzere zaten suç işlemiş olanlar gurubundan seçilmiş kişiler. Nasıl olsa içeri girip çıkmış, eee karakter olarak ta bu işlere müsaitler; dolduralım ceplerini gördürelim işimizi olsun bitsin, ha bir kere ha defalarca işlesin suçu ne fark eder? ! ...
Ülkemizde bir kravat bir takım elbise ile mahkemeye çıkıp bir de boynunu büken tecâvüz suçlularını bile iyi halden salıvermiyorlar mı düşüncesi ve de fiili mevcut ya, daha ne beklenebilinirki?
Bunu düşünen beyinlerin tasviri nâ-mümkündür çünkü nasıl ne ile yıkanmıştır beyinleri bilemiyoruz! Maraz üzerine maraz ekledikleri bu kişiliklerin dışarıya çıktığında ne yapar üzerine düşünce geliştirdiklerini zannetmiyorum.

******

Ve Ahmet Hakan Coşkun,
11 Ağustos 1967’de Yozgat’ta dünyaya geldi. Müftü olan babasının devlet memurluğu şartları nedeniyle Ağrı, Amasaya, Çanakkale, Balıkesir gibi çeşitli illerde çocukluk yıllarını geçirdi.
Lise öğrenimini İmam Hatip’te tamamladıktan sonra, birkaç yıl Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde okudu.

Üniversite yıllarında çeşitli hikayeler yazan ve bazı hikayeleri ‘Yedi İklim’ dergisinde yayınlanan Ahmet Hakan’ın gazetecilik serüveni 1993-1994 yıllarında İstanbul’a gelmesi ve TGRT’ye muhabir olarak alınmasıyla başladı.‘Yankı’ adlı haber programının ekibinde görev aldı.

Bu sırada Kanal 7 Televizyonu kurulma aşamasındaydı. Ahmet Hakan da kanalın açılmasıyla kadroya dahil oldu. Bir süre muhabir olarak çalıştıktan sonra 1995’ten 2003 yılına kadar Kanal 7’de haber müdürlüğü ve haber sunuculuğu yaptı. Yine aynı kanalda ‘İskele Sancak’ adlı programa imzasını atan Ahmet Hakan, bu programın sunuculuğunu da üstlendi.

Daha sonra Yeni Şafak Gazetesi’nde yazarlığa başlamasının ardından sırasıyla Sabah Gazetesi ve Hürriyet Gazetesi’nde yazıları yayınlandı. Ahmet Hakan halen Hürriyet Gazetesi’nde köşe yazarlığına devam ediyor. /(Gazeteden alıntı)

*******
Dişinle tırnağınla uğraşıp didinerek, haram lokma yemeden, kendi emeği alın teriyle kazananlarda olduğu gibi basamakları tek tek çıkarak bugünlere gelenleri böyle olmayıp hazıra konanlar bilmezler elbette. Gazetecilik dediğimiz meşakkatli bir iştir ve insanlar bu günlere gelene kadar ne yollardan geçerler. Oysa her şeyde olduğu gibi biz madalyonun ön yüzüne bakarız yalnızca.

Yalanım yoktur dobrayımdır. Eskiden sevmezdim ama her şeyin değişebileceği gibi Ahmet Hakan da değişti ve benim kendisi hakkındaki fikirlerim de değişti. Yazdıklarının pek azında katılmadığım minicik yerler olmuştur ama ne demiş ünlü ozanımız Âşık Veysel “ koyun kurt ile gezerdi fikir başka başka olmasa”

******
Bir yandan da bakıyoruz, öyle bir zamana geldik ki, koyunlar kurtlara saldırır oldular artık. Ahmet Hakan’ ın gazetedeki köşesinden bizzat kendisinin duyurduğu tehditleri günlerdir görmezden geldiler. Gazete binasının basılmasındaki görüntülerde açıkça görülenlere karşın üç maymunu oynadılar.

Başbakan sıfatıyla verilen cevap ta çokça komikti zaten. Bağırış, çağrış efelenmeler, cam indirmelerle birlikte haneye tecavüz, ardından tehdit savurmalarla gelmiş topluluğa, sanki çay kahve içmeye gelmişler gibi “dost meclisi” denmesi de abesle iştigal…

******
Bir şiirimde “cellâdına âşık olan ben” demiştim. (nedendir bilemem, edebî olsun olmasın, birbirini tanımamış okumamış olan yazanlarda çoğu zaman aynı dil konuşur…)

Diken.com.tr'nin yazarı Levent Gültekin
yazısında
“Cellâdımıza âşık mı olacağız? “ Demiş iktidar yanlılarına. O kadar güzel bir o kadar içi dolu dolu bir lâf ki, tabii ki anlayana….
Bizler- Onlar ayrışmasının mimarı olanlar manzaraya bakıp övünebilirler. Kınama sözüyle yürümüyor işler…

**
Allahüekber diye nâra atarak şiddete başvurmak dinin neresinde yazar. Bizden değil ayrımına girdiniz madem bre gafil sizden önce bizim dinimiz yok mu idi de sen bize o yaman çelişkinle öğretmeye kalkarsın? !
Anam da babam da namaz kılan insanlardı ama kimseyi yargılamazlardı. Bize de iyi düşünmeyi, iyi insan olmayı, haram yememeyi, merhameti –sevgiyi ve ne olursa olsun kibirden uzak olmayı, büyüğüne- küçüğüne, komşusuna saygıyı öğrettiler. Camiye gitmeyi, Kur’anı okumayı ibadeti öğrettiler. Yapabiliriz yapmayabiliriz bunun hesabını size verecek değiliz. Ayrıca göstere göstere ibadet etmek caiz midir? Bir de engin bilginizle onu söyleyin bizlere.

******

ATA(mızın) larımızın bu ülkeyi kurtuluş savaşında nasıl kazandıklarını bilenler olarak onlara minnettarız ve bunu da asla unutturmayacağız.
Sizler Cumhuriyeti unutturmaya çalışanlar, gerçekleri yazanlara asla tahammülünüz yok: bunu bugün alçakça bir cana kastederek göstermenizden dolayı daha da iyi anlamış olduk.

AHMET HAKAN’a geçmişler olsun diyorum. Cesareti ve dik duruşunu da cân-ı gönülden kutluyorum.

******
Hâdiye Kaptan

Hadiye Kaptan
Kayıt Tarihi : 2.10.2015 12:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Serap Irkörücü
    Serap Irkörücü

    Güncel konu hakkında dinlediğimiz, izlediğimiz ve bizim de söyleyeceğimiz çok şey var....

    Hayatta değişmeyen tek şey değişimdir..... Hele bu değişim 'gelişim' içeriyorsa olması gerekendir..... Ama daha önceki boyutta kalanların algılayamadığı bu değişimler ne yazık ki tepkileri de beraberinde getirir... Gerçi kişi buna hazırlıklıdır da, göze de almıştır bir ölçüde..... 'Kargadan korkan darı ekmez misali...' Ama kendini geliştirmediği için değiştirememiş kişilerin tepkileri de kendileriyle orantılı olduğunda, şimdiye kadar ülkemizde görülen ve iç acıtan birçok örmekte olduğu gibi, 'gelişmişliğe' olur olanlar....

    O nedenledir ki biz' GELİŞMEMEKTE OLAN' toplum görüntüsü sergiliyoruz..... Siyasi fikirleri bile spor takımını tutar gibi tutuyoruz..... Ölümüne..... Asla ondan vazgeçmeden..... Holigan bir tutumla...... Ve bununla gurur duyuyoruz...... 'Biz ailecek kendimizi bildik bileli 'XYZ' partisine oy veriyoruz diye...... Gelişimin ilk basamağı olan 'değişimi' yakalayamadığımızn farkına bile varmadan.....

    Kuruluşundan bu yana belki de simgelerinden başka hiçbir tutarlılığı kalmamış partileri desteklemek mi 'tutarlılık'.....? ....... Bizden önce bu değişimi görüp yollarını ayıran ve kendi fikrini temsil edecek görüşlere yönelenler mi çağdaş...... miras kalıntısı misali 'ölü' bir fikrin arkasında 'kafası koparılmış horoz' gibi koşanlar mı? .......

    Başta da dedim ya..... Bu konularda söylenecek çok söz var...... Şimdilik bu kadar....

    Bu değerli yazı için Hediye Kaptan'a....... Paylaşım için de Zeybek Hocama çok teşekkür ederim...... Sevgilerimle..... Saygılarımla......

    Cevap Yaz
  • İnci İnceer
    İnci İnceer

    Umudumu kaybetmiş değilim… Az kaldı, şiddetten medet uman muktedirin kanlı elini tutmayacaktır günü geldiğinde bu millet…
    Ne kadar çabalasa nafile… elbet hesap vereceği gün gelecek, sevgili Hadiye Kaptan, her zamanki duyarlı yüreğin güzel kalemin var olsun.. sevgi ve teşekkürlerimle..

    Yazının bir bölümünde Ömer Hayyam’ın bir dörtlüğünü hatırlattın :) eklemek istedim..

    Celladına âşık olmuşsa bir millet,
    İster ezan ister çan dinlet.
    İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet,
    Müstahaktır ona her türlü zillet.

    Ömer Hayyam

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Çubuk
    Hüseyin Çubuk

    Haklı yürek tepkinizi kutluyorum, sevgili Hediye hanım..

    Tam puanımla..
    Saygı ve Selamlarımla..

    Cevap Yaz
  • Naime Özeren
    Naime Özeren

    Aldığı anektodlara değerli görüşlerini de ekleyerek güne gündeme ait tabiri caizse sıkı bir makale paylaşmış bizimle Hadiye hanım. Epey emek, çokça yürek isteyen bir yazıydı. Zevkle okudum. Ahmet Hakan' a geçmiş olsun dileklerimi gönderiyor, sizi içtenlikle kutluyorum sevgili arkadaşım. Nicelerine....

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    kaleme sağlık. din siyasete ne zaman bulaşsa akıl almaz işler olur hep.eh millet olarak suçluyuz top yekun.ama bu Türkiye'min kaderi midir bilinmez tek parti iktidarlar ikinci üçüncü derken krallaşıyor, desbotlaşıyor. bir de dini sömürürse kimsede gık demezse kıyamet alemetleri. üzülmemek elde değil

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)

Hadiye Kaptan