Kozasını örmeye çalışan bir Tırtıl sadece.
Ne zaman
Başımı dizine koyacak
Bir diz bulsam
Taş olmaya soyunuyor
Ya da bir noksanlığım
“Hayat acıt beni, acıt ki şiire bulaşayım” diyen ve hayatın içinden aldığı her duyguyu dize dize şiire yatıran bir şair bu haftaki konuğumuz. Ahmet Erdem ile hayatından, şiirlerinden, kitabından, dünyadan konuştuk…
"Ben
İstanbul’un
İstanbul, Boğaz’ın sırtında.
Bir günü daha yuttuk zamanın ağzında,
Çocuk gülüşleriyle sokak cıvıl cıvıl
Yeni evlerin sevinci konmuş pencerelere,
Gözlerimde unuttuğun eski bir bayram var.
Herkes gelir, yollar insan taşır,
Kehribar diye bir şey
var
Üvey kardeşidir altının,
Peri deyip geçsek de,
Dünyadaki gölgesidir
Dag gibi olan sorunlarından
bir taş atarak yükünü hafifletmeyi seçen
beşerim,
Yürüdüğün yollardaki çakıltaşlarını
tek tek ayıklayıp güller sermek
Sancılıyım,
Seni düşündükçe etimi koparıyorlar kelpetenle,
Her acı damla dağlara dökülür.
Çaresizliğin içinde kaybolan o esmer hüzünlerdeyim,
Her bir anımda,
İçimden bir parça daha eksilir.
Esen yelde kokunu arıyorum
yoksun
bu yüzden hava kekre,
gökte gözlerini
A v r a s y aDÜŞLERİM SEN ..
Sanki bizim
oraların çisesi var
üzerinde,
kokun biz kokuyor,
endamın bizden
biri.
Sana her merhabam, şükürden bir harf,
Her selamın, bereket yağmuru.
Sesin, rüzgârın kanadında büyür,
Gözlerim ufkunda erir mavinin.
Denizlere koşarken buluyorum kendimi,
Ne zaman hoşça kal desen
İçimde kopan feveran beni boğacak gibi
Boynumdan kuyruk sokumuna
Doğru bir ateş ırmağı ellerimdeki
Titremeler bin misline katlanarak
Yeni Yaşınızı içtenlikle kutluyorum..
Uğurlu gelmesini, sevdiklerinizle nicelerini yaşamanızı diliyorum..
Sevgi, selam ve muhabbetle...
"Şiire sigindim" demissiniz bir kitap tanitim yazinizda. Benim yaptigim da iste tam da budur, ve baska bir tanitim yazimda kullanmistim.
Sizi takip etmek güzelliktir Şair!
Verimi haftalar sigindiginiz limanda!
Cümleten hepimize !
Esaslı şiir olmuş vesselam! !