Seni yaşamanın rengi sayardım
Evrende ne varsa sana boyardım
Ne kadar ses varsa inan duyardım
Kulağım sesini özlemeseydi
Nedensiz niçinsiz coşabilirdim
Anlamsızmış yaşamak
Gözlerine bakmasam
Bir tutsam ellerinden
Bir daha bırakmasam
Bakışların ne derin
Bir efkarı çekerdin geceler boyu
Bak işte hayattayım dermişsin gibi
Bir fincan kahvede acı tütünde
Hayatın sırrına ermişsin gibi
Bir rüzgar fısıldasa
Sesini duyuyorum
Gökyüzünde yıldızlar
Gözlerin biliyorum
Gelmek nasıl ki sevinç
Nasıl ki hüzün gitmek
Bahar gelmenin adı
Bilirsin güzün gitmek
Kalbimden çıkarırsam
Bir gün gider isen harda kalırım
Karanlık günlerde darda kalırım
Hazan vurur geçer yapraklarımı
Kışta kıyamette karda kalırım
Yad olup el olup gittiğin anda
Hani ellerini açardın
Bembeyaz köpüklü dalgalar gibi
Hani saçların bir rüzgarda savrulur
Kır çiçeklerinde kokun
Nefes alırdı geçtiğin yerler
Bakınca içten samimi
İstersen mektup de istersen şiir
Yüzüne bakmadan gülmek istemem
Gözlerinden kalbime düşen payımı
Elini tutmadan bölmek istemem
Varlığından habersiz sensiz kalmışım
Zerafet örneği yaratmış Tanrım
Ayağına kurban eline kurban
Söz insana bu kadar mı yakışır
Ağızına kurban diline kurban
Gülüşün gönlümde baharın çağı
Bir varmış bir yokmuş haftalar aylar
Masalmış yaşanan en güzel yıllar
Yüzümde çizgiler saçımda aklar
Seni beklediğim zamanın izi
Birini yıllarca beklersin öyle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!