Dünya bilmem ne taraftadır
Benim gönlüm O araftadır.
Gözden ırak olan gönülde sıcak olur. Tarifsiz duygular,kelama aksetmeyen hisler yalnız kalındığında yaşanır.Göz göze geldiğinde susar dilin,gönlün kötürüm derecesinde tutulur,lâkin sevda gönül hareketidir,durması uygun değildir.Sevda gönülde yanan bir ateştir.Çok defa yakar,çok defa yanarsın.Aşkın çekiciliği de alevlerindendir.
Ayrılık olmasaydı kavuşmak neye yarardı?
İstanbul'suzum..
Ne trafiğim çok
Ne kara kirli havam var
Sensiz mahzun bir halim var
İstanbul sızım...
Ne kalabalığım çok
Bir gün gelecek Aziz Kudüs!
Aşdot Limanından kalkacak gemilerin
Ve Gazze'li çocuklar ellerinden taşı bırakıp
Gül saçacaklar dünyaya…
Bir gün gelecek Aziz Kudüs!
Ambargo altında kıldığın namazlara,
Aşk makamında hâl hâle dokunur,
Aşk dediğin tezgah-ı kalpte dokunur.
Hayal; gözle görülmeyen bir doku; Nur,
Sevdayla dokun yara,aşkla dokun ur...
Harfleri dizişinden bildim
Bu kelimeler senin
Hayır! Türkçe’nin değil senin.
Türkçe olsaydı koymazdı o virgülü oraya,
Ayırmazdı harfleri sen yazan yerinden.
Her ünlemde de sitem etmezdi.
İyi değilim ben.
İyi misin diye sorma bana.
Zaten sormazsın da
Yinede söyleyim dedim;
iyi değilim ben.
Kasım aralık deyince birden düşer Cemre,
Kimine havaya kimine suya veya yere.
Sonbahar aşk ile gözlerimden süzülünce,
Hayalin düşer; güne,geceye ve düşe.
Ezelden gelip ebede giden hakiki Gülce,
Bir umudun cenderesindeyim
Çaresizlik ateşinden fazla yanar tenim
Bir dermanın derdindeyim
Ne anladım olanı ne çözdüm düğümü
Kör topal bir düş ile eşiğindeyim
Tükenmeyecek bir kalemle yazılan,kırılmaz yırtılmaz bir sevda nüshasıdır Aşkın.
Ey vakitsizce gelip vaktiyle kaybettiğim tüm vakitlerin telafisi!
Yanışım Sana,yakarışım O’nadır.Çünkü yokluğun kerahat vakti uyuyup uyanmak yorgunluğuydu ve delirmek üzere oluştu.Adımlarımın sana,yolun adının hasretine düştüğü bir akşam da yazılan mektup Sevgili! Diye başlayıp aynı hatıralarda buluşalım diye son buluyordu.Ve anınca seni gözlerin geliyordu aklıma,gidiyordu aklım.Anlıyordum ki Yâr’in gözlerinden ne kadar uzaktaysan işte o kadar gurbettesindi.Her gece çalıyordum kapını,kapında söyleniyordum “anlasana işte geldim,anla sana…”Her gece ne kadar karanlıktıysa yokluğunda Gül yüzü görmüyordum.Yine anlıyordum ki “Seni görmeyince dünya gözüyle; perdeydi yeryüzü tüm güzellere”… Hal bu ya göze güzel gelen gönle güzel gelmeyince neylesindi.Dünya dönüyordu; başımı döndürüyordun,dünya dönüyordu; sen dönmüyordun.Dedim ya “Tükenmeyecek bir kalemle yazılan,kırılmaz yırtılmaz bir sevda nüshasıdır Aşk’ın”, Senlerce yıllar geçsin diliyorum
Dışarda sis varmış
Ne fark eder zaten perdelerim kapalı
İçime açılıyor pencereler
Bakmak ister misin manzaralarıma?
Güneşi uzaktan seyret
Ardından yağmura dokun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!