Tabutum ağır olacak Sevdiğim!
Ama kolay sığacağım mezara
Henüz doğmamış ama
Kocaman bir aşk taşıyorum yüreğimde!
Anlasana... Ö(z) lüyorum
Al kalemi Kalemî/Fethet gönül kale'mi/
Yaz aşkını gönlüme/Ebediyyen orda kal-emi. (Kalemî)
At kalemi Kalemî/Fethedemezsin gönül kale'mi/
Aşk yazılmamışsa gönlüme/Ebediyyen uzakta kal-emi.(Kelâmi)
Saat 10:00 da görüşelim demişti ve bir kahvaltı sofrasında buluşmuştuk.
Çilek reçelini çok sevdigini cok iyi biliyordum.Karşımda oturuyordu,gözleri semâya el açtırıyordu,elleri tertemiz bulutları andırıyordu.Benim hâlim ise; ellerimin titreyişinden gözlerimin sağanağa davet çıkaran bakışından belliydi,korkuyordum.Hâl bu ki O'nun da umrunda olmayışım akıyordu yüzünden...Çayından henüz bir yudum almıştı ve henüz ilk kelâmı edebilmiştim.Nasılsındı eh işteydi sen nasılsını bile yoktu.Hayatın nasıl gidiyordu çok iyiydi...Sorsaydı benimkini,hayatım O'ydu ve O da gözlerimin içine baka baka gidiyordu.Acım yüzüme aksetmişti O ise konuşurken bile yüzüme bakmayacak kadar olmuştu...
Kahvaltı bitmişti,hiç bir şey konuşamamıştık.Kahve içer misin diye sorduğumda,kıyamet kopuyordu; içerim içmesine de hatrın kalır ben başka yerde içerim demişti,ardından çantasını aldı hoşçakal demeyeceğim,kalamayacağını biliyorum,biraz acı çekeceksin biraz uykuların kaçacak,bazen sırılsıklam da olsan yağmur yağdığını farkedemeyeceksin gözlerin yağışa alıştığından,bazen kilometrelerce yol yürüyüp nerde oldugunu bilmeyeceksin sonra bir masada tek başına otururken iki çay söyleyeceksin senin ki elinde diğeri karşıda soğuyacak ama senin içinde yanan ateş hiç azalmayacak,yangınların olacak su dökenin olmayacak,buz kesecek gönlün ve kimse örtmeyecek diyerek gidişinin yıllar sonrasında yazmaya kalktığım romanın ilk ve son sayfasıdır.
Romanı tadında bırakmak gerek.
Her son mutlu olmuyormuş,her hatıra unutulmuyor ama her hatıra acıtıyormuş.
Daha çok özlüyoruz günler geçip gittikçe,
Zaman,mekan ve aşk hayret içinde.
Sen benden geçip de gidince
Hayret hayret içinde,nefes darlık içinde.
Daha çok seviyoruz günler geçip gittikçe,
Saat gece yarısını biraz geçmişti.Genç adam bir sigara daha içmek istedi ve balkona yöneldi.
Gökyüzünün kızıllığı dünyayı aydınlatmaya yetiyordu.
Ay bulutların arkasında gizliydi ama gizli bir el dünyayı aydınlatıyordu.
Sokak lambasının etrafı hafif dumanlıydı,sis çökecek gibiydi.
Birazdan lambanın etrafından yavaş yavaş inenleri görecekti.
Gelişinle güller açar,ruhuma eşsiz bir sadâ kat,
Bahar gelir,gönülden Gül'e düşer sadakat...
Gurbetim sensizliğimdir biner üzerime kat kat,
AİT'lik mühim mesele.
Üç harf ile muhteşem bir organizasyon kurulmuş.Başından ya da sonundan bir harf silersen temsili olarak ya eşek ya da köpeklik çıkar.Ait olduğuna eşeklik yapma,sadece onun yükünü omuzlama,yanlışında tepme.Ait olduğuna köpeklik de yapma; sadık bir dost gibi görünüp ilk hatada saldırma,ısırma.Ait olduğunuza sadakatiniz,vefanız tam; dostluğunuz daim olsun
Olunca aşinası bir demet kırmızı gülün
Susar mi gönlüne konan aşk bülbülün
Bahardan ısmarlanmış misk kokusu gülün
Âşıka her gün her gece dernek düğün.
Her gece bir intihar sanki
Adının olmadığı
Bir gündüze yaklaşıyorum
Betimlenmiş son şafak vakti adın
Işığı gördükçe
Ölüme yaklaşıyorum
Kahverengi şiirler karartır duvarı
Bir yarasa; işitir sessizliği
Lamba; görür kağıtta
Bir kaç kelime
Sessizlik
Aşk’a...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!