Yağmurluydu senin baharların
Yaz akşamlarında insanlar kahkaha atarken
Sen insanlar için ağlardın
Sendin;
Ümidi ekmek, gözyaşlarını su yapan
Yağmurlu baharlarında,
Donuk duvarlar, sanki birazdan yıkılacak
Ben dünü de yarın gibi beklemiş adam
Buğulu sesler görünür dikilir karşıma
Odamın penceresi küskün kapanacak
Ben ne olursa olsun
Gözyaşına yaslanmamış adam
Ülkem
Gardiyanları kral kesilmiş, kesilmiş birde kellem
Şımarık sevinçleri yaşıyorum
Kavgalar içinde aklım bir taraf
Gönlüm bir yanda kılıç kalkan tutuyor.
Yenilgime ses yok, itiraz yok, hani nerede af
Her zerremde isyan yangınları tütüyor.
Bırakında rahatça kavga etsin, aklımla gönlüm.
Biri dur diyor, birisi yürü,
Güneş yaktığını bilmez
Bilirse yanık buğday bilir
Gözlerinin bana ettiğini
Üstümüzde zaman akar altımızdan mekân
Bize miras düşmüşler dededen kalan
Ve geceleri yağmur olur derin düşünce
Kurtuluş kalkar, dalgalanır, asker şehit düşünce
Umut yol alır bir annenin avuçlarından
Dua; şafakta doğar aşılmaz dağların ardından
Ben karıncayım dağın zirvesinde
Büyüklük türküsü zırvalamaktayım
O dağ ki, taştır devin ellerinde
Sana yağmurlar ısmarlayayım
Şu bahar sabahlarından
Sevdana güneşler doğurayım
Gidiyoruz bir rüzgâr gibi, bir ırmak gibi
Hayallerimiz dünyada daha gerçek kalıyor
Kalıyoruz bir dostun hayaline mahkûm gibi
Yalnız çürüyen cesetlerimiz unutuluyor
Ve unutuluyor göz renklerimiz saç tellerimiz
Gece olunca
Sessizlik ülkesi sancağını çeker semaya
Ben de hayallerimi ölenlere götürürüm
Ağlayanlar hep, doğanlardır gece olunca
Bir savaşın ortasında kirlenmiş eller
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!