Ahmet Beyoğlu Şiirleri - Şair Ahmet Beyoğlu

10 Kasım 1967 tarihinde Antakya'da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini Reyhanlı'da tamamladı. 1988 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1989 yılında İzmir Barosunda avukatlık stajını tamamladı. Yine aynı yıl Mülki İdare Amirliği mesleğini seçti ve Kaymakam Adayı olarak Siirt'te göreve başladı. Kaymakam adaylığı döneminde İçişleri Bakanlığınca bir yıl süre ile İngiltere'ye gönderildi. Daha sonra Manyas (Balıkesir) , Yavuzeli (Gaziantep) ilçelerinde kaymakam vekilliği görevlerinde bulundu. Adaylık süre ...

Ahmet Beyoğlu

“Al feracem, mor feracem”
İstanbul’um, tam üç hecem
Ana sütüm, güzel Türkçem

Sana ucu yanık türkülerle
Buhur kokan kandillerle geleceğim

Devamını Oku
Ahmet Beyoğlu

Sufi der;
Sema, ver!
Sema, der;
Çiğsin sen
Dur hele
Yan hele

Devamını Oku
Ahmet Beyoğlu

bir iz bilirim
nice mahmur baharlardan
gebe küheylanlar fışkırır
ürkek bir ceylan geçer kıyılarımdan
ebruli hazlar dokunur yüreğime
mürekkep mi resmeder güzelliğini

Devamını Oku
Ahmet Beyoğlu

Gök bakır bir tastır artık
Deniz bulanık
Fotoğrafı çekilip dondurulmuş
Bir tablo gibidir zaman
Gökkuşağı siyah beyazdır
Rüzgar gül dalını kırmış

Devamını Oku
Ahmet Beyoğlu

Bir çağ aralanıyor
Irgalan gök, silkin yer
At taşın nabzı

Bir sur üfleniyor
Toprak olan şey,

Devamını Oku
Ahmet Beyoğlu

Güler yüzlü kızım, tatlı çocuğum,
Beni uğurlarken, sende naz oldu.
Yürüyüşü paytak paytak kuşçuğum,
Göz bebeklerine bulutlar doldu.

Yüzün mevsim mevsim hep değişiyor,

Devamını Oku
Ahmet Beyoğlu

ay düştü gözlerime
süpür kırıklarımı
silkelenmiş bir kilimim artık
gevşetilmiş bir yay
iç gölgelerimi soğuk sulardan
damla yalnızlığıma…

Devamını Oku
Ahmet Beyoğlu

Gül kırmızı, zemin ak
Vakit şimdi Mehmedim
Önce vatan, sonra duvak...

Biliyorum,
Komşu kızı Güllü’den ayrılmak zor olacak

Devamını Oku
Ahmet Beyoğlu

Süzülüyor ufukta günün son ışıkları,
Gurubun sükuneti sarıyor âşıkları.

Bir martı ıslığıyla donmuş zaman akıyor,
Eller kelepçelenmiş, yürek volkan, yakıyor.

Devamını Oku
Ahmet Beyoğlu

kavurucu yaz günlerinde
kemik renkli kayalar ısınıp
susuzluktan topraklar çatlarmış
ve sonra
toprağın çatlakları
kendine yol bularak

Devamını Oku