Dünyaya geldiğim gün yola çıktım
Hayat denen pistte yürürken bıktım
Tersten gelenler var, anladım onu
Yola devam dedim boynumu yıktım
Elli beş yıl oldu hızla koşarım
Ahhh Çektim
Elli üç yıl aşkın ile tutuştum
Bu esnada nefsim ile vuruştum
Ölümsüz sevdana şimdi kavuştum
Ahh çektim ben,ahım vardı mı Ka'bem
Toroslara yağar karın beyazı
Bereket Hadim'e,kaderde yazı
Ovaya gönderir,soğuk,ayazı
Yolları uzanır,yatar Hadimim
İnsana muhabbet,katar Hadimim
o gün sokaklarda yahudi bilgin
araştırıp sorun,siz varıp gidin
seslenir yıldızı doğdu ahmedin
muhammed doğduğu gecede o gün
kabede var idi üç yüz altmış put
Göle bir kaşıkla çalarlar maya
Tutarsa ummana ne düşer paya
Nasipte var ise girer iş raya
Kısmetse sipariş bağlamaz seni
Nazar etmesen de görürsün beni
İngiliz,fransız,italyan,yunan
Toplanmışlar yerde,gökte bulunan
Çanakkalede dir bütün kuduran
Özgürlüğe doğru yürü Mehmedim
Kan kusar boğazdan kahpe ingiliz
Bir TV kanalında, toplanmış pezevenkler*
Yaşa başa bakmamış, bozulmuş tüm ahenkler
Turfandalar çıkınca, çürüyecek hevenkler
Heyy tarih ibret olsun, sana tüm pezevenkler
Yol gösterici imiş, anlamı pezevengin
REMEL
Ne oldu insanlara gözlere batar iman
Kalplerinde kin-nefret işleri oldu yaman
Mühürlenmiş kulaklar ulaşmaz ona derman
Batıl zail oldu der işte ilahi ferman
Bakın hele dostlar, bir kulak verin
Yabani köpekler cef- cef ediyor
Arslan kükremesi, uzak hem derin
Bu yüzden cef- cefler talan ediyor
Huzur – saadeti viran ediyor
Yasin Börü bir yıl önce,dağıtırken kurban eti
Atıp onu apartmandan, koparttınız kıyameti
Sizin vicdanınız mı var, çiğnediniz o ceseti
İnsanlık mı? Kim kaybetmiş, sizde görmem feraseti
Nasıl kıydınız bir gence, batırdınız cesareti
Kalemi kuvvetli dili tatlı gönlü neşeli kardeşim. Şiirlerin tam benim arzuladığım tarzda. Ben kırkından sonra şiire heveslenen garib biriyim, acizane şiirsiz geçen kayıp yıllarımın acısını çıkarmaya çalışıyorum. Sen de ölüyü güldürecek bir espiri var, Allah vergisi ve bizlere neşe kaynağısın. Allah ...