edi bese-yeter artık
kürt gençleri diyorlar ki,yeter artık-edi bese
dünyadaki baronlar sa,yetmedi kan,dolmaz kese
satılmış uşakları da,kulağı verse bu sese
yeter artık,artık yeter,yaptığınız zulüm dese
Bayır-bucak Türkmenlerinden
Onu Bilirim
Bucak’ta kalmıştık, gittik Bayıra
Beyaz ayı indi, şimdi çayıra
Kış uykusu tutmaz, onu bilirim
Gardaşlar izlerken, Rabbim kayıra
Gülerim
On yedi on sekiz o zaman yaşım
Sanki bulutların üstünde başım
Gözümün üstünde durmuyor kaşım
Dört bir yana bakar bakar… Gülerim
Vuslata Geçit (nazire)
Lailahe diyen ibretle bakan
Peşine illallah ekini takan
Muhammed'e sevda ateşi yakan
Olgun mü'minleri sevenlerdeniz
Siz ülkede huzuru istemezsiniz niye
Nankörlüğünüzle de, taş çıkartır kediye
Kızılay'da Taksim'de hürriyet diye diye
Bu çirkin oyunlara, gözümüz-gönlümüz tok
Vatan bizim içindir, bunun başka yolu yok
Kıtlık kuraklık yılı kölelerden bir köle
Üzülmez bu kıtlıkta kim yaşaya kim öle
Zengin bir sahibim var düşsem bile bir çöle
Besler der beni orda, niye düşünsün söyle
Mü’minim diyen insan inanırda Rabbine
Gözümü açınca ilk Seni gördüm
Ben hücrelerime hayalin ördüm
Senden gayrısına o anda kördüm
Hayata başlarken can oldun annem
Çocukluğum senle,hep senle güzel
Kışı unutmasın ağaç bembeyaz
Çiçekle donansın dermiş yaylalar
Arılar, böcekler hava az ayaz
Aldanman zikrini çeker yaylalar
Beyaz çiçekleri yaprak bürüdü
Ne meşakkatliymiş,şu sevda yolu
Benim de girmeye cesatetim yok
Aşk şerbeti diye zehirle dolu
Benim de içmeye cesaretim yok
Kainat çok geniş,bilirim onu
Oy Başbağlar Başbağlar
İki temmuz madımak, bugün analar ağlar
Aynı elle intikam,hemen sonra Başbağlar
Sivas’la aramızda bulunur ulu dağlar
Kader ise bu gece bizi Sivas'a bağlar
Kalemi kuvvetli dili tatlı gönlü neşeli kardeşim. Şiirlerin tam benim arzuladığım tarzda. Ben kırkından sonra şiire heveslenen garib biriyim, acizane şiirsiz geçen kayıp yıllarımın acısını çıkarmaya çalışıyorum. Sen de ölüyü güldürecek bir espiri var, Allah vergisi ve bizlere neşe kaynağısın. Allah ...