Şimdi tüm kelimelerim gözlerinin koyu kahvesinde gizli kaldı
Ne varsa hayata dair bir bir unuttum işte
Nerden bilebilirdim ki bir akşam üstü çıkıp gideceğini
Bilseydim serseri bir kurşun gibi gideceğini
Göğsümü siper eder öylece beklerdim seni
Bir düş kurmazdım seninle
Sen gittiğinden beri bir daha hiç şiir yazmadım aslında
Ve hiç bir şeyi özlemedim mesela, hatta hiç kimseyi...
Bitkilerden Reyhanı ve kekiği...
Her hüzüne boğulduğumda boğazıma zıkkım gibi takılan efkarımı dindiremedim bir rakı eşliğinde
Ayılmak için bir daha hiç kahve içmedim mesela şu hatır sonrası sevgiye içileninden.
Sen gittiğinden beri yenemedim ben öfkemi
Paramparça olmuş bir hayatın kalıntıları arasındaydım.
Sol yanım boş, sol yanım ürkekti.
Aldığım her nefes anlamsız beyhude bir üşengeçlikti.
Bir bahar vaktiydi,
ben yeşile sarı,
sen mor diye bakıyordun belki de bu aramızdaki tek gerçekti.
Aylardan hasret.
Hüzün çökerdi yaşanmışlıkların üzerine.
Damları tüterdi yüreklerin.
Kor kor yanardı sevdalar akşam üstlerinde.
Kirletilmiş gecelerden geriye anason kokulu bedenler kalırdı.
Birde düş kırıklıkları...
Çocuktum ben;
Hiç büyümemişti içimdeki yabancı.
Ve ben ne zaman kendimi bir duvara tırmanırken bulsam
Tutuveriyordu beni hayat kollarımdan
Oysa seninle biz hiç haylaz olamamıştık.
Kır çiçekli bahçelerin mor çiçeklerle savaştığı dönemlerde.
Adım yoktu çoğu vakit.
Kimliksizdim.
Kimisi için iyi, kimisi için kötü kimileri için belirsiz bazanda gereksizdim.
Ne olduğumun önemi yoktu kimselerin kimliğinde.
Bir dünya kurmuştum heybemde.
Nasıl derler hani biraz adamına göre muamele...
Tenime damlayan terin ve gölgesinde gece.
Saçlarım serili semalarında bir şehrin
Sen mi şehirsin yoksa, bu şehir 'SEN'mi bilemedim.
Kırmızılığın mayhoş tadında kadehler
Yudumlarken Kayan yıldızlara fırlattık suskunluğumuzu sen ordan ben buradan.
Çıplaklığımıza şahit şimdi martılar
Bir varmış bir yok olmuş kentlerin ayaz sokaklarnda çıplak ayaklarıyla göç eden küçük çocuklarn büyük yüreklerinde sığınamayan mültecileriz
Ben yinede diyorum ki. bizi bizden etmeye çalışan amansız bir feryat bu.ve bizler biz olmaya Muhtaç zamanlardan geçiyorz
Elimde kadehim, anason kokusu akşamlarında
Sevgilinin düşündeyim şimdilerde
Yorgunum biraz, hani birazda mağrur.
Özlem'ini çektiğim bir deniz var uzakta.
Yana yakıla seyre dalıp,
Kafalar güzelken sevgilinin teninde buluşmak sonrasında.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!