ay ince temas kaldırmaz fildişi
sükun dalında tenha kuş
dört tarafı tel gerilmiş
lain kan içen kedi gözleri
her şey bir muamma damarı
kalkarken buhar düşünceden
Benimleyken hayallerin
Vardı benim olmaz dediğim
Yollarımızın ayrılmasını
İsteyeceğin kadar önemsediğin
Şimdi olmaz diyen biri yok
Yalnızlığın rengi var mı bilmem
Ya da ter edilmenin terk edenin terk edilenin
Ama bana sorarsan yalnızlık
Bir mor lekedir beyaz bir okyanusta
Terk edilmişlik de işte budur
Koca bir beyazlıkta yalnız bir nokta
Çiçekli bir bahçe gibi
Su ister güneş ister
Serpilmek için umutlar
Ama ne su yeter ne de güneş
Bir ateş yanıyor
Senin yaktığın ve
Senden başka kimsenin
Göremeyeceği bir ateş
Görünmediğinden olsa gerek
Kimse söndüremedi yıllardır
Sen kaçmalısın beni gördüğünde
Ben koşmalıyım,
Kırık dökük bir akşamüstü.
Büyümeli yeni yetme ölümler
Senden kalma, ikinci el yüreğimde
Ben bir asker
Ayrılık ise bir subay
Koşturuyor beni uzaklara
Senden uzaklara
Ben bir askerim
XXI
Ölüm toplanmamızı beklemedi
Tümüyle hazırlıksız yakalandık
Benim çocuklarım vardı okutulacak
Çalışılarak ödenecek borçlarım vardı
Senin neyini sevdim biliyor musun
Ne istediğini bilmeni sevdim
Hedeflerin vardı ulaşmak istediğin
Ve de çizdiğin bir yolun
Biliyor musun ayrılırken bile
Seni biraz daha sevdim
'Ne olur büyüt beni
Cennetim ayaklarının altında'
buz kesmiş bir adam gibiyim
....................buzul çağında
kırılmam gerek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!