Sağ tarafta bir gül, solunda bülbül
Kara kış bile, selâm der ahlâka
Kurumuşsa güller, susma ey bülbül!
Her akşam merhaba, çeker ahlâka
Vay be, sen'misin, ben'miyim, yabancı?
Varmı Kâinatta bilmeyen sancı?
Kaşlar ve gözler, ah aşka inançlı
Dereler, şelâle akar ahlâka
Meşale sanki, şu insan bedeni
İç kesesi dolmaz, çoktur gideni
Akasyalarda yok ki kış çiçeği
İnsaniyet namına, gel ahlâka!
Ne kadar yürek yandı, kül toz oldu
Dağ ateşlerine çamur yol koydu
Akıntı, tuzlu kokularla doldu
Sinmez ki vahşete, dönen ahlâka!
Ciddiyetle uğraşan, verir hakkı
Medeni mi, o dişsiz cadı aklı?
Düşüncelere felç gelir, hep saklı
Hatıradan ihanet, yok ahlâka
O canım Atatürk, uzaktan bakar
Maneviyatı, kime rozet takar?
Cahili çıkar be, cahili çıkar!
Can havli ödünç, giremez ahlâka
Dili'yle çelik-çomak oynar önsöz
Onda manalar der ki: Gel beni çöz!
Her yeni doğan günden, bekler bir söz
O yanan mum, teşekkürdür ahlâka
Size ve bize, ay-yıldız görünür
Göklere çıkan, kimin ürünüdür?
O hayal değil ki, gerçeği görür
Eziyet çölünde, yanar ahlâka
Adam ne asi ne de bir şeye kul
Mezarda ne gerek insana okul!
Orada ibadet kimlere menkûl?
Böyle saçmalar, yakışmaz ahlâka!
Bizim Soğanlıkta sarmısak satar
Karpuz isteriz, bize kavun katar!
Vay! Din fahişesi, doğuyla yatar!
Hasretler körükler, vurur ahlâka
Bilgiye dargınsan, yuh olsun sana
Yobaz! Senin neyin benzer insana?
Tövbe-estağfurullah, de bu cana
Güzel fikirler al da, ver ahlâka
Not:
Bu şiir, 'Seyit Kılıç' kardeşimin 'Yalaka' adlı şiirinden
ilham alan bir yanıtlamadır.
(11/2009)
Kayıt Tarihi : 14.11.2009 11:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (22)