Antla adımızı ağaca dağlamış,
Allı yemeniyi dalına bağlamış.
Sessiz yollar yüreğine yol bulunca,
Yaslayıp başını taşlara ağlamış.
Ceylanım ağlarda dayanırmı taşlar,
Derdine ortak olmuş hüzünlü kuşlar,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Ahiret inancı yaşamın her safhasında bizlerin düsturu olduğu gibi bu inaçta sevginin yeri, anlamıda daha başkadır.İnsan gönlüne yazdığını tek bu dünyada değil ahiret içinde yazar.Buda yapay değil ne denli içten olduğunu kanıtlar.
Hani bir tabir vardırya;Allah'ına kadar severiz sildik mi, ahirete kadar sileriz.
Bekle sevdiğim söz verdiğimiz yerde,
Geleceğim düşsemde dermansız derde.
Ahirette Hurim Dünyada Meleğim,
Gülecek gözlerimiz inmeden perde.
ahh öbür dünyada da onu seveceksiniz yani::)) değiştirmece yok::)))
Dizeleriniz nağmelerle doldu yüreğime. Yüreğiniz dert görmesn. Saygılarımla
Bekle sevdiğim söz verdiğimiz yerde,
Geleceğim düşsemde dermansız derde.
Ahirette Hurim Dünyada Meleğim,
Gülecek gözlerimiz inmeden perde.
canı yüreğımle dıyorumkı çok güzel yazmışsınız..
Bir çırpıda biten bu şiir de okudukca bitmesin diyesi geliyor insanın...Yüreginize saglık..
'Sabredilen gelecek ise eger cekilen çile kutsaldır'
İlker ÜNLÜ
mesaj linkinden ulaşamadım. Şiirlerin içten ve yalın.
bu günlük ilk yirmi. okumaya devam.
Ahirette Hurim.
Antla adımızı ağaca dağlamış,
Aşkımızın üzeri yosun bağlamış.
Buluşma günümüzde bensiz sevdigim,
Yaslayıp başını taşlara ağlamış.
Ceylanım ağlarda dayanırmı taşlar,
Derdine ortak olmuş hüzünlü kuşlar,
Şahit,gelip ağlayıp bekledigine,
Ağacın gövdesinden süzülen yaşlar.
Bekle bekliyenim bekledigin yerde,
Geleceğim düşsemde dermansız derde.
Ahirette Hurim Dünyada Meleğim,
Gülecek gözlerimiz inmeden perde.
İshak Özlü
tebrikler üstadim harika kutlarim saygilarimla
YİNE HARİKA DİZELER...KUTLUYORUM.SAYGILARIMLA..
Ahirette Hurim.
Antla adımızı agaca daglamış,
Aşkımızın üzeri yosun baglamış.
Buluşma günümüzde bensiz sevdigim,
Yaslayıp başını taşlara aglamış.
Ceylanım aglarda dayanırmı taşlar,
Derdine ortak olmuş hüzünlü kuşlar,
Şahit,gelip aglayıp bekledigine,
Agacın gövdesinden süzülen yaşlar.
Bekle bekliyenim bekledigin yerde,
Gelecegim düşsemde dermansız derde.
Ahirette Hurim Dünyada Melegim,
Gülecek gözlerimiz inmeden perde.
çok güzel bir şiir. içinde sevda yüklü. ancak bir şey eklemeden geçemeyeceğim. abi senin bilgisayar (Ğ) (ğ) yazmamaya yeminli mi :) öyle olsa daha iyi olurdu sanırım. sevgi ve saygılaımla
harika yazmışsınız yüreğinize sağlık tebrikler
Bu şiir ile ilgili 19 tane yorum bulunmakta