AHİRET ŞİİRLERİ

AHİRET ŞİİRLERİ

Vahdet Mehmet Güneş

sarrafın altınından kalem
seni huzurlu yıllara yazar
bir melaikesin gece tefekkürün
nisan yıldızları daha parlak
emeğinden-mukaddes sözler
orman çiçekleri kadar sonsuz
güller amber rayihasında taze
..

Devamını Oku
Şadan Yenişafak

Öyle bir tuttuki beni o kudret eli
Levhi mahfuzu yazdırdı kalem sahibi
Dünyayı Ahiret yolculuğuna pazar eyledi
Rahmeti bol olan alem sahibi

Kalem zannedermiki yazıyorum kendi başına
Kendininde aklı ermez kendi işine
..

Devamını Oku
Ali Orhan Günaydın

Bir gün kapatınca gözlerimi fani dünyaya….
Konacak cansız bedenim, son yolculuk öncesi musalla taşına…
Elbet,kadim dostlar gelecektir, hakkıyla uğurlamaya…
Dönüp soracak imam “dünya ve ahiret haklarınızı helal ettiniz mi? merhuma”…

Vasiyetimdir…
Herkes bilsin…
..

Devamını Oku
Nevzat Güzeldere

En sıcak mevsimde buz gibi estin
Nazaramı geldik ne olur söyle
Tek celsede seni benden kopardın
Aşkını kalbimden almadan gitme

Bir suçlunun bile söz hakkı vardır
Şu alem kaç günlük ahiret vardır
..

Devamını Oku
Mustafa Erol

ESMANURUM

Daha dün gibi gelir, doğduğun gün bana.
Minnacıktı; ayakların, ellerin senin.
Nur topu doğurmuştu annen, o gün bana.
Esmanur oldu onun için, ismin senin.

..

Devamını Oku
İbrahim Halil Demir

Bir küsüp bir barışmakla ediyorsun beni perişan,
Bunu iyi bil ki karın doyurmaz hiçbir şöhret ve şan,
Küslerle sen ol daima ilk konuşan ve barışan,
At sevgiye giden ilk adımları,sen ol sevgilisine ilk ulaşan.

Vurdun aşkın ağılu hançerini ettin beni talan,
Sen güller içinde sefalar sürerken,ben oldum nalan,
..

Devamını Oku
Mehmet Fatin Baki

Bu küçük şi’ri okurken yalınız tek başına
Göreceksin yürek ağrım dönecek göz yaşına

Yazarak söyleyecektim sana bildiklerimi
Nerelerden kırılıp nerde eğildiklerimi

Kuru bir yel gibi gurbetteki vakt oldu heder
..

Devamını Oku
Hasan Muslu

Hırçın dalgalara karşı koyacaksın
Kopan fırtınalarda ayakta duracaksın
yüreğinde yangınlar yansada aldırmayacaksın
çünkü sen bir babasın

ailenin yükünü omuzunda taşıyacaksın
gerektiğinde anne baba olacaksın
..

Devamını Oku
Şenol Mersin

Cennetim cehennem olsa,ahiret boyu,
Yinede istemem uzak dur benden,
Gündüzüm geceden olsada koyu,
Yinede istemem uzak dur benden,

Gençliğim bitsede,ömrüm tükense,
Gözlerim kör olsa elim titrese,
..

Devamını Oku
Osman Şener

En ağır yük taşıdığımız putlardır. Putlar, dünya hayatımızı perişan ettiği gibi, ahiret hayatımızın da ebediyen azab içinde geçmesine zemin hazırlar. Kimse ruhuna yüklediği putlarla sıratı geçemez.

Eski zaman putçuları, belli sunaklarda putları için insan kurban ederken, çağdaş putçular ülkeleri sunaklar haline getirmiş ve milyonları kurban etmişlerdir.
Modern zamanlarda putçuluk daha sistematik hale getirilmiş; putlar objelerle değil, kelimelerle kavramlarla ifade edilir hale gelmiştir. Yani putlar, -izimlerin, -cilik, -cülüklerin içine gizlenmiş durumdadır. İnsanlar bu putlar uğruna kurban olmakta veya kurban edilmektedir.

Geçtiğimiz yüz yıl içinde Batının fikir puthanelerinde Kapitalizim, Kominizm, Faşizim, Nasyonalizim vb yüzlerce ideolojik put üretilmiş ve bu putlar uğruna milyonlar kurban edilmiştir.

..

Devamını Oku
Mehmet Özer

Meltem yağmurlarının altında ıslandığım sevdiğim

Esen rüzgarlar aşkımızı diyar diyar gezdirir mi

Halim nicedir kaç gündür hiç sormayan sevdiğim

Tan yeri ağardığında yanı başımda uyanır mı
..

Devamını Oku
Kürşad Yaşartürk

Ey bu hayatın garip yolcusu
Gözlerin veremli bir ölüm bekler
Yatağında gözlerin ne hayaller sürükler
Ahiret diyarının ey muzdarip yolcusu

Keder,elem neymiş bu gönül için
Bekliyor bu ruhun bitmeyen şafak
..

Devamını Oku
Önder Demir

Sen sakın bedenine takılıp kalma
Kendini bedenden ibaret sanma
Bu sesin nereden geldiğini anla
Kul ol ve dön yürekten Allah´a.

Niyetin Allah´a kavuşmak olsun
Unutmaki sen yanlız onun kulusun
..

Devamını Oku
Ali Rafet Haznedar

İçilen her şey güzeldir, sunan hayatsa,
Zevk veriyor, ölüme giderken,
İnsanın, kendi kendisini yermesi,
Son nefesi çıkarken, sinesinden,
Ne de hoş,sevilmesi sevmesi.
Sonuç ne olursa olsun, dünyanın,
Sınav dolu günleri de, benimle beraber,
..

Devamını Oku
Ali Rafet Haznedar

Ustayım zannet sen de, gönüller çırağısın,
Ot üstünde dinlenen, bir garip kırağısın,
Gerçekçiyim desen de, hayaller pınarısın,
Sen sevdanın kölesi, aşkın son durağısın.

Ağaçların altında, ilk açan tek çiçeksin,
Çileli olsa bile, ömrü tüketeceksin.
..

Devamını Oku
Önder Demir

Seni beş yaşında rabbimden diledim
Allah´ım bizlere bir kardeş ver dedim
Yüce Rabbim dualarımızı kabul etti
Senin gibi değerli birini kardeş verdi.

Sen Kenan Demir´sin, inanki bir cevhersin
Kendi kiymetini bilmeyen seni nasıl bilsin
..

Devamını Oku
Nazende Kaya

Daha yolumuz uzun ama bir o kadar da kısa
Yeni doğmuş bebek kadar anneye muhtaçsa
YanaklarıMdan birkaç damla gözyaşıNla
Ağlamak tadını bilmediğim dudaklarında DÜNYAM

Amaç yazarak aşkı yaşadığını zannedenlere anlatmaksa
İstediğiniz gibi olsun şayet hedef kaybolmaksa
..

Devamını Oku
Şehri Karakaya

Kabir denilen çukur bir metre derin derler.
Helal lokma yiyenin mezarı serin derler.
Paylaşmayı bilmeli hep bana dememeli.
Öksüz yetim fukara hepsine verin derler.

Dünya yalan ve boştur ahiret yerin derler.
Hesap günü mizanda en ağır terin derler.
..

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Zaman ve mekan

Zaman ve mekan boyutları hakkında çok az şey biliyoruz.

Mesela bizim şu an içinde bulunduğumuz, yaşadığımız zaman ve mekan boyutu; başka bir boyutta bitmiş olarak görünebilir. Bize bulunduğumuz boyutta cüzi irademizle yaptığımız seçimlerimizde (külli iradenin onayı ile) serbestiyet verilmiş ki sorumluluk yüklenmesi hakikati anlamlı olsun. İmtihan olayı gerçekleşsin. Zaman ve mekan ile sınırlı olmayan Allah kaderi yazar, çünkü onun için zaman ve mekan sınırı yoktur. Kader yaşanırken bazı ertelemeler değişiklikler (bu haller aynı zaman /mekan boyutunda olduğu için) olsa da sonuçta Allah’ın yazdığı değişmez.

Mikro / makro alemler hakkında da çok az bilgi var. Yani bizler sınırlı algılarımızla soyut olanı keşfetmek, açığa çıkarmak durumundayız. Ne kadarını keşfedersek o kadarı ile alakalıyız. Tamamı kapsam alanımıza girmez. Yani muazzam hakikatlerin açığa çıkardığımız kadarı bizim cennetimiz, veya çıkaramadığımız cehennemimiz. Gül örneğini veriyim; gül fidanı açıp gül olduğunda maksadına ulaşmıştır, cennetine kavuşmuştur. Açamadan çürüyüp kuruduğunda ise Cehennem olur o hal ona. İnsanlar da böyledir; yaradılış maksatlarını keşfedip gül gibi açtığında Cennet’ini de elde etmiş olacak, lüzumsuz işlerle, çekişmelerle ömrünü telef ederse, çürüyüp kokuşacak; kendi Cehennem’ini inşa etmiş olacaktır.
..

Devamını Oku
Muhammed Elyıldırım

Bir gün etrafıma şöyle baktım
İnsanların koca dünyada koşuşturmasına
Her biri birer karınca gibi çalışıyordu
Sonu olmayan bu fani dünyada

Hicranlı dünyaya sordum sen neymişsin
Kahır rüyasında birer nefret penceresisin
..

Devamını Oku