Son yolculuk başladı kalkıyor ahiret treni
Dertler tasalar külledi cesedimi
Dünya ahir zaman da kaldı görüyorum şimdi gerçekleri
Uyan insan oğlu geçti gidiyor ahiret treni
Salı'mdan tutarken düşünmedim ahir ömrü
Belki Fatiha bile okumadın mezarımda
..
Annem
Anlatsam derdimi anlamaz kimse
Aglasam gözyasimi silmez kimse
Ak düstü sacima oksamaz kimse
Dizine yatmayi özledim anne...
..
Ne ölüm gelir aklına ne âhiret düşünür
Gününü gün etmeye çalışır dünya perest
Bilmez ki her dakika âhirete taşınır
Her fırsatta haramla buluşur dünya perest
Damarlarında alkol bedeni günah kiri
Nefsi aklına hakim şehvetinin esiri
..
Bilki; dileğimdir sevginle ölmek
Sevdanı taşımak aşkını bilmek
Boynuma takılsa urgandan ilmek
Son arzumdur seni bir daha görmek.
Şimdi uzaktasın hasretim sana
Eğer vuslat yoksa kıyarım cana
..
Seçmek vazgeçmektir, sevmekse razı olmak..
Aslında çok şey anlatıyor insana bu kısacık iki üç sözcükten ibaret cümle.
İktisatta “Maksimum fayda teorisi” vardır. Pratikteki uygulaması, ihtiyaçları zaruret derecesine göre sıralamak ve en başlara en zaruri olanları koymaktır. Hayata geçirdiğim ve çok istifade ettiğim bir metoddur bu. İsteklerin arasında seçim yapmak ve en çok ihtiyaç olanı daha az ya da lüks olana tercih etmek. Gerekli gereksiz harcama yapmamak. Basit ve sade ama huzurlu yaşamak da diyebiliriz. Vazgeçtiklerin, seçtiklerinin teminatı oluyor.
Kimyada da var buna benzeyen durumlar. Çok ilginç bir bilgi belki ama dikkat çekici. Mesela: Varlığın en küçük parçası olan atomlar, molekülleri oluşturmak için bir araya gelirken seçici davranıyor, rastgele bir birleşim uygulamıyorlar. Bir misal verirsek, hidrojen, oksijen ve kükürt atomları bir arada ve birbirleriyle birleşmeğe müsait şartlar altında bulunduklarında, öncelikle hidrojen ve oksijen atomları birleşiyor ve suyu oluşturuyor. Ancak oksijen ile hidrojen atomları doyum noktasına ulaştığı zaman kükürt tercih sebebi olabiliyor.
Düşündürücü..
..
Allahadır tevekkülümüz
Baş eğmeziz edâniye dünyâ-yı dûn için
Allahadır tevekkülümüz itimadımız.
Bâkî:
------------------
Anlamı:
..
Hakk Veduddur kaynağım, çağlar coşarım.
Resûller ile güler, mushaplarla ağlarım.
Secdelerde zikreder, esmalarla coşarım.
Ekber-i cihâdda nefsime yenilir, hep ağlarım.
Gönenliden hali, Gavs’dan aldım kâl’i
Yunus’un deryasından içtim şerbet balı.
..
PERDE
Son nefes tükenince kapanıverir perde
Dualar sağnak sağnak kabre iner seherde…
DAVET
..
Bir dert bin ah olur sanki içimde
Neden böyle oldum anlamıyorum
Şimdi kimler kıvranır hangi dert ile
Ben kendi derdime yanar dururum
Dertler başka sanki şu yer yüzünde
Gülmekte kardeş hüzünle bile
..
Selam sana ey ahiret kardeşim!
Hazır mısın benimle yürümeye
Sarp yamaçların puslu zirvesine
Sonra gerisin geriye dönmeye
O saf, tertemiz Gül gibi özüne.
..
Sen aşık değilsin a benim cancağzım çünkü sen sevgiliyi-
Tanımıyorsun sen onda hata kusur aramadasın ve hata-
Kusur görmedesin,eğer senin arzun sevgin sana aşk zannı- veriyorsa sen büyük bir gaflette bir yanılmadasın seninki ancak arzu hevadan başka bir şey değil yoksa sende bu şaşılık bu ikilem olmazdı ve sen o sevgilinin sevgisinde yok olurdun gel ben sana aşktan biraz haber vereyim aşık sevgi-
Sine sevgilisine öyle bir göz yummadaki, onda ne mal ne mülk, ne ana ne baba, ne evlat ne kardeş,ne akraba ne dünya ne ahiret ne din ne iman kalmaz onun dinide imanıda-
Mihrabıda kıbleside sevgilisidir ebu kays bu gün leylaya aşık ise din leylanın dinidir bunlar garip ama gerçek sende bu leylaya tapıcılık varmıki o öyle bir sıtmada öyle bir hummadırki
Ona dünyanın hiçbir hekimi çare bulamaz hiçbir ilaç şifa olamaz,onun ilacı sevgilisinden bir nefes ses,bir göz kıpmasıdır,o göz kırpmaya aşığın gönlü ebedi bir ömür tükenenmez bir hayat bulur,bunu tatmayan bilmez,o göz kırpma ister iyi ister kötü olsun,ister tebessüm ister kahır
Görünsün o aşık bilir sengiliyi sevgilisini onun kahrınında
..
Keyfiyetli sayı Ramazan'ın bu gün yedisi
İtaatkâr çıkıyor zalim o kör nefsin sesi
Alındı bakıma bütün müminlerin midesi
Misk-i amber kokuyor oruçlunun nefesi
Ramazan’ın bir haftası işte bitti
Şükür Allah’a yedi günü bak gitti
..
Geçer nasıl olsa günler,
Değil mi bağlı zamana? ,
Eriyor bir mum gibi insan,
Gider ayak âhiret hayatına.....
Hep aynı oldum olası,
Gün ay ve yıllar,
..
Havanda su dövmeyi bilmem, yüksekten atmayı sevmem,
ömür dakikalarım sayılı ve çok kıymetlidir, israfına asla razı olamam.
Kâinatta boşluk yok ki!
Boş kalayım, boş düşüneyim, boş vereyim.
Boş verenleri yaratanda boş verirse,
..
Yardan gelen cefa, cefa sayılmaz
Dosttan gelmiş ise ötesi olmaz
Bu gençlik de geçer kimseye kalmaz
Kötülükten fayda bulanı göster
Ehli kamil ise rehber aranmaz
Pas tutmuş yürekte derman bulunmaz
..
Bilinmez bir zamanın, meçhul bir noktasında
Ecel'se pusu kurmuş, bekliyor kapısında
Verilmiş her canlıya, emaneten bir hayat
Fark etmez ölüm için,o tazeymiş bu bayat
Nerde candan dostlarım, hani nerde gelecek
Meğer her şey rüyamış, sade ölümmüş gerçek
..
Rab’bimiz takdir etti resuller hatırlattı,
Sır olarak kalmadı, Hakikat kazanılacaktı.
Gönderilmeselerdi, hakikat bilinmezdi.
ALLÂH (c.c.) ’ın birliğini, kimse keşfedemezdi.
Cehaletin içinde, birbirimizi vururduk,
..
İster hak, ister bâtıl, insan ki iradeli,
ALLÂH (c.c.) ’a ulaşmada, ya akıllı ya deli.
Bâtıla meyillin var, şeytanı dinlemede,
Üstüne de hiç yoktur, Rab’be isyan etmede…
Biri gariban varlık, şeytanla aldatılmış,
..
Rab’bimi birliyorum,
Kelime-i tevhitle…
Hakikatin emrinde,
MUHAMMED (s. a. v.) el eminle…
Dünyayı seviyorum,
Temiz bir bedenimle…
..
Ezanlar ki okunur, bunu her gün duyarız.
Sabah, öğle ve akşam kimimiz anlamayız…
Abdest alanlar vardır, vücudu topraklarlar,
Ruhtan denge alırlar, her gün namaz kılarlar…
Nefisler beynamazdır, muhaliftir Rab’biyle,
..