Hammadde, değillerdi deneyde denendiler,
Kâr için nema için denek, zannedildiler…
Fikir, düşünce, yanlış apaçık net canilik,
Deney, ihanet demek üstelik de hainlik…
İçinde vicdansızlık hakkı tanımama var,
..
Rab’bimiz yaratıcı ta kâinata kadar,
Ötelerin içinden tek ve mutlaklığı var…
Tüm kulları yaratmış ruhlar ile donatmış,
Peygamberler göndermiş hakikati anlatmış…
Demiş, kul hakkı vardır demiş, yıkmamalısın,
..
Söz Rab’den gelmiş ise dışına çıkılamaz,
Bol bol iyilik eden azapla karşılanmaz…
Düşün mahlûkatları erişeceklerini,
Doyur besle ve sev Rab sevgililerini…
Onlar günah işlemez, gönüllü kullardandır,
..
Rab, bahsetmemiş miydi sevgi ve merhametten?
Mahlûkat kullarına, şefkati emretmekten…
Yaşam hakları vardı ve üreyeceklerdi,
Soy, sülale sürdürüp yiyip içeceklerdi…
Sense hiç düşünmedin eziyeti hak bildin,
..
Sonraki yer ahiret yaratıcı Rab de var,
Savaşmayalım n’olur bencil tavırlar zarar…
Hür iraden gereği inanıyorsan inan,
İster batıl fikre koş istersen Hakk’a adan…
Merhametli düşünce imanın da gereği,
..
Merhametsiz düşünce insanlık için zarar,
Apaydınlık ortamda kendini zora sokar…
Merhamet hususunda takmış kafasına der,
Sevgi, nedir denilse mal, mülk ifade eder…
Hakikate uymaz daima yalancıdır,
..
İslam hiç duyulmamış üstelik habersizler,
Vicdandan, merhametten nefret dahi ederler…
İşkence esas olmuş, insanlarına bile,
Adlarıyla anılmış düşürülmüşler dile…
Katı gelenekleri kedi, köpek katleder,
..
Üç beş tane evleri gelir durumları var,
Köpeğe konulacak ekmek bulamıyorlar…
O, aileden biri bu biraz düşünülse,
Çocuk gibi bakılıp Rab’bim hesap edilse…
Kul hakkı denilen ahiret bilinci var,
..
Karışmasın diyerek kulakları kesilmiş,
Rab’bin verdiği emir açıkça reddedilmiş…
Boyasa olmayacak ihaneti Rab’bine,
Onuru kırılacak uyacak hep nefsine…
Aklınca bu işaret, mutlaka kan akmalı,
..
Kötülük azalıyor, iyilik gelişiyor,
Huzur egemen oluyor, güzellik denkleşiyor…
Sünnetler korunuyor, müminler gençleşiyor,
Kullar kucaklaşıyor, samimiyet netleşiyor…
Hak, batıl seçiliyor, kullar akıllanıyor,
..
Rab’bin kula hitabı,
ALLÂH(c.c.) ’a inanılır,
Kur’an Rab’bin kitabı,
Ahiret kazanılır…
Mümin birlikten yana,
Yolu Muhammedidir(s.a.v.) …
..
Merhamet düşüncesi mutlak yaşatılmalı,
Muhtaç duyulan duygu yaygınlaştırılmalı…
Örneklerimiz vardır, çevremizdeki canlar,
Rab’den bize emanet, onlar bizlere dostlar…
Kedi, buna örnek Rab’bimizden vesile,
..
İşimiz format atmak daima formatlamak,
Bilgisayarlarımızla da zaman harcamak…
Ya da başka işlerle sürekli oyalanmak,
Ahiret unutulmuş, Rab’bim ceza yazacak…
Çünkü iman önemli bu unutulmamalı,
..
Ahiret hakikattir orası tek yerimiz,
Biz oyalansak dahi ora Hak bildiğimiz…
Rab, dini göndermiş, dinim hatırlatıcı,
Birçok usulleriyle, Rab’bime vardırıcı…
Akıl caydırabilir, mantık aldatabilir,
..
Divit elde için döker
Mermi değil mıh"lar çakar
Bir güle bir dikene bakar
Nameler yürekten akar
Selam olsun Şairime
Gahı hüzün, gahı sevda
..
107-MA'UN:
Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla.
1- Dini yalanlayanı gördün mü?
2- İşte o, öksüzü iter, kakar.
3- Yoksulu doyurmaya önayak olmaz.
..
Kaybolan yıllarına bir dönüpte baksana
Nasıl geçirdin ömrü, muhasebe yapsana.
Bir tartıya koyarak yaptıklarını düşün.
İyilik, kötülük mü, hangisindesin bu gün.
Etrafına neşe ver, iyilikle canla dol
..
KURBAN BAYRAMI
Bu bayram Allah’ yaklaşmayı murad edenlerin bayramı. Kurban yaklaşmak demek. Allah için kesilen kurbanla ona yaklaşmayı murad eden Müslümanlar ne büyük bir hayır yaptıklarının farkında olarak idrak ediyorlar bu bayramı.
Fuzuli halkın bu coşkusuna karşı kendi durumu hakkında şu meşhur beyitle ortaya çıkıyor. ’Yılda bir kez kurban keser halk-ı alem iyd içün/Dem-be-dem saat-be-saat ben senin kurbanınem.’ İşte asıl yakınlık budur. Allah’a her an kurban olmak. Amaç bu. Ama ne yazık ki biz yılda bir kurban kessek bile onunla birlikte nefsimizi ve dünyayı kurban edemiyor, aksine dünya ve nefs bizi kurban ediyor, fani olanı bakiye feda ediyoruz.
Biz bu bayramları doğru idrak etmedikçe asla ve asla nefsin boyunduruğundan kurtulamayacağız. Yıllar geçecek, biz bayram geliyor diye sevineceğiz, onlarca kurban keseceğiz, bir o kadar kurbanın kesilmesine tanık olacağız ama asıl yapmamız gerekeni ihmal edeceğiz ve nefsimizi kurban etmekte ihmalkâr davranacağız. Bu kısa dünya hayatında güle eğlene cehenneme atılacağız da farkında olmayacağız.
Hep başkalarını göreceğiz, hep başkalarını irşat edip düzeltmeye çalışacağız ama kendimizi bir türlü göremeyeceğiz. Günler geçecek, haftalar, geçecek, aylar geçecek, yıllar geçecek ama biz hala o ihmalkârlıkla dünyevi işlerimize dalacak, bir oyun ve oyuncaktan başka bir şey olmayan dünyayla oylanıp gideceğiz. Bu üç günlük dünyada ebedi olan ahireti unutacak, burada ebedi kalacak, hiç gitmeyecekmiş, tabiri caizse kazık çakacakmışız gibi yaşayacak, ölenleri görecek, onlardan ibret almayacak, ölüm başkalarının diyecek, ölümü kendimize yakıştırmayacak, yapmamız gereken asli vazifeyi hep ihmal edeceğiz.
İşte bu ihmalkârlıktır ki bizde hayat prensibi haline gelecek ertelenen İslami hayat sürüp gidecektir. İşte Müslümanlar olarak halimizden memnun yaşayıp gitmekte, nefsimizle muhasebeye asla yanaşmamaktayız. Namazla bizi kendine çağıran, oruçla bizi kendine çağıran, Kur’an’la bizimle ülfet eden, kurbanla bizi kendisine yakınlaştıran Allah’a onun istediği gibi kul olmakta hep ihmalkâr davranacağız.
..
Bir gün İslam büyüklerinden birisine ( Hz. Ali Ra. Olduğu söylenir.) inançsızın birisi gidip!
— Siz inananlar ibadetler yapıp cennet umudu ile yaşıyorsunuz. Ya inandığınız ahiret ve cennet yoksa bu yaptıklarınız boşa gidecek.
İhtimal üzerine bir hayat kurulurmu?
Diye sorar.
..
SORU:
yazdıklarınızın tamamını okudum. yaratıcı gücün varlığına ve ahiret hayatının mutlak var olduğunu söylemişsiniz. bundan binlerce yıl önceki insanlar da bunları ifade ediyordu zaten. size 2 soru sormak istiyorum;
1-evet yüzlerce dinde de ahiret inancı varken neden İslamı seçtiniz?
2-bu da benle ilgili bir soru;
tanrının varlığını biliyorum ve onun Allah olduğuna inanıyorum. Fakat Allahı neden sevmeliyim? sevmem için hiçbir neden var mı?
..