içinin aynası derin bir yaradır gözlerin
baksam dilimin izi bir leke bırakır
dokunsam bir sevaba bin günah
kıyametim olur ah’ın
semavi değil sevi’ye inancım
döne döne yanarım
aceleci bakışlarda mahşer
dudak kıvrımında mavzer olur arzularım
çık içimden Esma!
dışımla bir değilim…
alnına sızsam iblis’i olurum riyasız sevdaların
mavi ışığına kara çalar gölgeler
kutsal sularını emer kurak duygularım
susuz
uykusuz
sevgisiz mevsimlerde hasret dolar kucağın
dolduramadığım boşluklarına sarılır ellerin
yapma..!
yüzüne dönen her kıblegahta ibadet bulur kalbim
ve limanda el sallayan bir gözyaşı ardım
sevme beni Esma!
sevilecek adam değilim
gözlerinin incilerini içer savruk yağmurlarım
toplayamaz gururdan serseri avuçlarım
şakağına bir mermi diler her amin ertesi sancıların
bilmediğin yol haritalarında
içini ısıtmayan yabancı kentlerde uyursun
terleyen ayazlarda üşür yalnızlığın
koynuna ateşten sevişmeler toplarsın
yanarsın
kanarsın
hiçbir ölüm rahatlatmaz kalbini
öldür beni Esma!
sana can verecek değilim
Ahh! Esma
türküsü yasak bir dilin tülbentidir yüreğin
şavka vursam ışığa
içime çeksem zemzeme benzersin
bilmezsin…
gözlerimin uysallığı benzemez bildiğin baharlara
firarisiyim sicili bozuk düşlerimin
pusuya yatar pul göğsü sevmelerim
bir damla denizde boğulur sevinçlerin
ağzımdan çıkacak yalan bir söze çocuk kalırsın
bekleme beni Esma!
ardında zaman heba edilecek biri değilim
zahir değil ömrüm
ahir zaman eşkıyasıyım
hiçbir ağır gecede yatıya kalmaz sevmelerim
süngüsü kalbimde saplı kızgın Tanrı’nın
filiz vermez lanetlenmiş toprağım
okşadığın her başakta mühür kalır postal izlerim
bilme..!
günleri sayılı kelebek ömrüyüm
kopar kanatlarımı Esma!
bu halimle seni taşıyacak değilim
Kayıt Tarihi : 16.12.2011 14:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Çok fazla imge var iç içe geçmiş şiirde. Ama yine de şiirin okuru kendine hapseden, içinde kaybettiren havası durgun suda sekip sonra harelenen dairelerin ortasında suya batıp kayboluyormuşsun gibi bir his uyandırıyor okurda.
Suyu yüzünde sekip kaybolmaktan memnun oldum şairim.
Saygılarımla
Çok uzatma ayağını,
Açıkta kalır üşürsün.
Temiz kullan boyağını,
Sahte boyalar taşırsın.
Olmayasın karaktersiz,
Çok konuşun yerli yersiz,
Adın doğru kendin hırsız,
Karanlıkta dolaşırsın.
Söyle kime oldun aşık,
Gittiğin yollar dolaşık,
Yemek yersin kab bulaşık,
Hanım sana ne pişirsin.
Ağlayanı gülenleri,
Gözyaşların silenleri,
Topladığın yalanları,
Dostum ile bölüşürsün.
Veysel eli nideceksin,
Herkes ettiğini çeksin,
Önüne bak düşeceksin,
Doğru gitsen ulaşırsın.
Aşık Veysel
ahir zaman eşkıyasıyım
hiçbir ağır gecede yatıya kalmaz sevmelerim
süngüsü kalbimde saplı kızgın Tanrı’nın
filiz vermez lanetlenmiş toprağım
okşadığın her başakta mühür kalır postal izlerim
bilme..!
günleri sayılı kelebek ömrüyüm
kopar kanatlarımı Esma!
bu halimle seni taşıyacak değilim
GÜZELDİ KUTLARIM...
TÜM YORUMLAR (19)