Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
ALLAH Rahmet eylesin
Bilmemmmmmm
Mekanın cennet olsun ERVA YILDIRIM...??????
Şiirin üstadı ölüm karşısındaki hislerini yüzyıllar ötesinden bugün söylenmiş gibi pırıl pırıl Türkçesiyle ne güzel dile getirmiş. Allah rahmet eylesin mekanı âli olsun.
Ruhu şad olsun, büyük ozan
Rahmet ve saygıyla..
Yunus Emre'nin ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Şiir Yunus Emre'nin de olsa son kıta hariç diğer kıtalardaki sadece rediflerden yararlanılması nedeniyle ortaya çıkan uyak yetersizlikleri görmezden gelinemez.
Saygılarımla.
İyi ki,bu dünyadan bir Yunus Emre geçmiş...
Rahmet ve saygıyla...
Resulullah-s.a.v- bir hadislerinde, "LEZZETLERİ ACILAŞTIRAN ÖLÜMÜ ÇOK ZİKREDİNİZ/HATIRLAYINIZ!" buyurur. Bunun üzerine ashab, " Ya Resulullah! bunu nasıl uyapacağız?" diye sorunca, Resulullah -s.a.v- : " ÖLMEK ÜZERE OLAN HASTALARIN BAŞINDA BULUNUN VE SIK, SIK MEZARLIK ZİYARETİ YAPIN!" buyuru. Bu hadislerden anlıyoruz ki, mezarda olan kişiler dilleriyle bize bir şey anlamasalar da, hallleriyle çok şey anlatırlar. Çünkü, biz zamanlar yere göğe sığmayanlar ve küçük dağları kendisinin yarattığını sananlarla, garipler gurebalar, fakirler, fukaralar ve mütevazi insanlar aynı mezarlıkta yan yana yatmaktadırlar ve de dünyadan hepsinin de götürdüğü ancak altışar metrelik bir kefendir.
Ne mutlu, Resulullah'ın bu uyarılarını kaale alıp, hastaların ve kabristanda yatanların durumlarından ibret dersi çıkaranlara.
Pirim
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta