Ah merdümgiriz Şiiri - İlyas Kaplan

sevgili merdümgiriz
sana bildirmek için sabırsızlandığım bir çok şey var
gözyaşları döküyorum nice zamandır
acılar tepiniyor yüreğimin üstünde
bedi karineler geziniyor
ne yazık
öylesine karışık, çelişkili

hulasa
geçmişte ki kasvetleri unuttum
yeter ki sen sağ ol
yeter ki

bütün dostlarımdan selamı sabahı kestim
beladide eski yeni ne varsa
kendime mahsus yeni vehmnaklar şekilleniyor
yeni bir alemin masalı oluşuyor

hatta daha dün…
nihanca seni mırıldandım
ah merdümgiriz

ince ve hafif şebaviz sesleri dışarıda
tren düdüğü ,rüzgar uğultusu, kapı gıcırtısı
pare pare büyüyor her şey
günün en pejmürde nevalarıyla karışık
baş döndürücü bir vaveyla yükseliyor

ne yapacağını bilmemenin körlüğünde şaşkınım
hayaller içinde sendeliyor mantığım
perihana benzer bir uyku istidadı bende
hafif dalıp uyanmalar ve küçük küçük pervalar
ismini sayıklıyorum

gölgenin en şedidi
mum ışığının sallantılarıyla uzanıp kısalıyor
raygan irademle bütün alakayı kestim
kendimden bile gizlediğim derin recalarım var
zaaflarım var
sana dair

dokuz buçuk trenine yetişmek gibi
içimde rakik duygular için yeni bir rahname keşfettim
refik hezeyanlarımı sana doğru sevk ediyorum
ah merdümgiriz

küçük bir masaya çivilenip kalmak gibi
on yıllarca düşünü kurdum
zihnimin her mekanını işgal ettiğinin farkında mısın
aramızda meçhul anlaşmazlık setleri yığılı
birini yıktıkça daha büyüğü önüme çıkıyor
bir çok tereddüt
bir çok çelişkiyle dolusun

isyan değil
en tanıdık itaat benimkisi
en ücra bir yerde saklanan
buram buram yükselen bir nida
en koyu yorgunluklarda
rencide edilmiş bir sedasın
öfkemin cenderesinden geçiyor intikam sızıları
ısırıyor düşlerimi temaşa mevsimi

kaç kez daha
sabahlar temeyyüz halinde
hiç kuşkusuz güneş doğmak üzere
artık herhangi bir şeyi değiştirmek çok geç
hayatına yeni bir yön vermek artık çok güç
velev ki şehir değişiyor
ben değişiyorum seninle beraber
ah merdümgiriz

açelyaları seyrediyorum
yokluğunun esintisi yüzüme dolanıyor
sana iltica etmenin behtini yaşıyorum
yeni serüvenlere kasem vakti
daha ziyade
alelade bir vehim murakabesi
bekaya bir müşahede benimkisi

her tercih gibi
yönelişlerin de bir vecibesi var
göç zamanında karşinas ağlayanlar var
yürekten tek tek dökülen gözyaşları var
yarım kalmış ne kadar çok iş var
anlamlarını ilk kez çözdüğüm bedzeban kelimeler var
seninle ilgili

hava begayet soğuk
gece güşvareçiçeği donmasın diye ateşi yanık bıraktım
duvarda ki saat vurmadan önce gerilip durdu
ruhumun semavata uzanan emelleri kör olmak üzere
sükunete hazırım
senin için

birbirine benzer tanımsız semacetler içine ittin beni
bednam çizgiler yerleşti göz altlarına
ilk kez bir kırmızı gül bıraktım güldana
hoş geldin
ah merdümgiriz

redfer