Ey gül, âlem içre bir tek derdini bülbül çeker,
Aşkın ateşinde her tel, her nefes bir âh çeker.
Her seher yâr adı anılınca gönlüm târ u mâr,
Sîne-i sad-pâre sabâdan nâleyi penâh çeker.
Bû ne zindandır Züleyhâ, bir günü bin yıl çeker,
Yûsuf’un hüsnüne düşen her kul esîrâh çeker.
Yolcu yorgun, yol da uzun; kervan-ı hicrân geçer,
Kumda izler silinir, gönül yine nigâh çeker.
Zülf-i yârın her kıvrımı kevn ü mekâna düğüm,
Bir işâretle cihan baştan başa günâh çeker.
Gamze bir kez kımıldasa, âlem olur mest ü lâl,
Dide-i âşık o zamanda çeşminden sipâh çeker.
Sâkî, sun aşkın şarabın; dertlere dermân budur,
Bir yudum vuslat için bin kederi, âh, çeker.
Mâh-ı ruhsârın önünde şem’ gibi pervânem ben,
Kül olur, yine de cânım nûruna ilvâh çeker.
Der ki Sâdık Pervâne: yâr için cânım fedâ,
Aşk oduna düşen âşık, her dem bir âh çeker.
Ejder Gulkokar fakirül Melâmi
14,08,2025
Kayıt Tarihi : 14.8.2025 23:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!