Kimi kediler sevdirmez kendilerini, kimi insanlarında aynen sevdirmediği gibi. Nankörde derler ya kedilere ki insanların yakıştırması, büyük bir iftirasıdır kedi milletine... Mahkemeye verse kedi milleti insanoğlunu, ’’Bunlar işte bize nankör diyenler Hakimim.’’ diye, kesinlikle yüklü miktarda tazminat alırlar, diyeyim size...
Öyle severim, iş yerindeki sokak kedilerinin hepsini. Kimisi yüz verir, kimi pas verir, kimisi de hiç iplemez. O iplemeyenleri zaten kolay kolay sevemezsiniz de... La der illa demezler. Kedi doğup da gözleri açıldığı zaman yakalayıp sevdiyseniz, sonrasında da seversiniz, yok eliniz değmediyse bir daha kolay kolay değdirmezler...
Şimdilerde bir sürü yavrumuz var iş yerinde. Kimini sahiplendiriyoruz, kimisi de bizim oralarda büyüyor, gelişiyor, mahallemizin zibidileri listesine adını yazdırıyor altın harflerle... Ben de o zibidileri çok seviyorum...
Geçmişte çok sevdiğim efsane diyebileceğim kediler vardı. Bir çoğu arabaların altında kalıp ezildiler, terki dünya ettiler... Bunların yerden omzuma atlayanı vardı, dükkandan hiç çıkmayanı vardı, makinelerimin üstünde gezip teftiş yapanı vardı...
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta