ah be çocuk,
sırtında esmer bir gocuk,
elinde bir şişe süt ve bir somun ekmek.
kaldırım izi bulaşmış
çıplak ayaklarınla yürüyerek
dumanlı yokuşların başına ulaşacaksın.
bu sıcakta çok yorulacaksın.
Yollarımız burada ayrılıyor,
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Devamını Oku
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Çocuk; temizlik, saflık, paklık, masumiyet, Güvercin özgürlük ve barış, dikenli teller esaret, Deniz, Aşk, Kumdan Kaleler de hayal dünyası veya hayallerin bitme noktası olunca, gel de çık işin içinden diyesim geldi. Ama ne mümkün, bu şiire de şaire de haksızlık olurdu.
Hani çocuğun dünyasına ve yaratıcılığına ulaşmak öylesine zordur ki, onların neyi ne zaman yapacağını hiç kestiremezsiniz.
Bir gün giyim mağazasının birinde etrafa bakınıp duruyorum, bayan giyim bir üst katta imiş merdivenlerden üst kata doğru yol almaya başladım, benimle birlikte biri kız biri erkek çocuk olduğu üzere genç bir anne. Erkek çocuk üç ve ya dört yaşında, merdivenlerin yüksekliğinden biraz zorlanıyor, koltuk altlarından tutup çıkardım bir üst kata ama sırtı bana dönük olduğundan kendisini taşıyanın annesi olduğunu sandığı için mutlu.
Bize ait kata ulaşınca anne teşekkür etti ben de yavaşça uzaklaştım ama ne hikmetse geriye dönüp baktığımda annenin küçük oğlanı aradığını fark ettim, sen elbiselerin teşhir edildiği rafların tabanına yat kedi gibi sürün orada, neyse erken fark ettik afacanı da annesi elinden tuttu bir daha kaybetmemek için.
Gene yakın zamanda çıkmış olduğum bir seyahat dönüşü Havalimanında uçağın kalkış saatini bekliyorum, masmavi ve dupduru bakışlarında insanın kaybolduğu üç, dört yaşlarında bir kız çocuğu, sapsarı saçları atkuyruk bağlanmış ama o kadar hareketli ki, saçlarının bir kısmı kurtulmuş tokasından, fanilası da öyle, eşofmanından dışarıya çıkmış. O da biliyor ne denli şirin olduğunu ve alabildiğine keyfini çıkarıyor, son olarak yaptığına ne demeli.
Küçük kız sesli olmasa bile ilgimizin üzerinde yoğunlaştığını anlayınca karşılıksız bırakmadı elbette ve gözden kayboldu, biz meraklı gözlerle etrafa bakınırken bir de ne görelim, oturduğumuz bankların arasında elleri ve dizleri üzerinde emekleyerek dolaşmaz mı, o mavi gözlerin nasıl güldüğünü herkesin görmesini dilerdim.
İşte şiire çocuk girince yazmakla bitmiyor, belki de arınıyoruz çocuklara bakarken, onları izlerken ve onlara sarılırken. Ki; geriye dönüp baktığımızda en güzel anılarımız çocukluğumuzda kalanlar değil midir? Tüm ayrıntılarıyla anımsadıklarımız da öyle. Kendimizi çocuk gibi hissettiğimiz an arındığımız andır aslında, tıpkı dikenli tele konan güvercin gibi savunmasız, denizin dalgaları gibi özgür, ufuk gibi aydınlık. Papatyalar kadar masum, Papatyalar kadar zarif….
Bu şiire kitap yazılır vesselam…
Ah be çocuklar için çocukluğumu bırakmıyorum ya.. Hüzün geldi, kuytu köşeme.. Bir kurgum vardı... Yazma vakit gelmiş ki çocuklarıma denk geldim... Yüreğinize sağlık... Saygılarımla
çocuklar. bir toplumun geleceğidir. çocuklar masumiyetin dürüstlüğün ve temizliğin simgeleridir ve bir toplumun medeni ve çağdaş olup olmadığı çocuklarına verdiği eğitimle ve verdiği değerle ölçülür. ve ne yazıkki büyüklerin ve sistemin yanlışlıklarının ve hatalarının cezasını çocuklar çekmektedirler. gelecekte ne gibi zorluklarla, ne gibi kalleşliklerle, ne gibi ihanetlerle karşılaşacağını bilmeden, büyürler. çocuk haklarından habersiz ve masumane bir şekilde çocukluk sürecini tamamlarlar. büyüdüklerinde hayatın gerçek yüzünü öğrendiklerinden büyüdüklerine pişman olular. ve o çocukluk yıllarına dönmek isteselerde dönemezler. çünkü süreçler geriye işlemediği için o geçmiş çocukluk yıllarının sadece özlemini çekerler. ve çocuklar aile ve toplum hayatının en görkemli ve en rengli yönüdür. kaleminize sağlık sayın şair. saygılarımla.
kaldırım izi bulaşmış
çıplak ayaklarınla yürüyerek
dumanlı yokuşların başına ulaşacaksın.
bu sıcakta çok yorulacaksın.
Bu dizeler çok etkiledi beni, keşke çocuklar hep mutlu olabilse çocukluğu doyasıya yaşayabilse...
ama bir şeyde gelmiyor elimde
en çokda ona üzülüyorüm
evet bende en çok bu çocuklara üzülüyorum ama elimden bir şey gelmiyor yüreğinize sağlık hocam derin bir yara dokunmuşunuz
bir şaheser daha okudum sizden sayın hocam...kutluyorum..
Çocuklukta güzel her şey
Her şey çocuklarla güzel
Çocukluk masumiyetiniz hiç kaybolmasın değerli şair
Duyarlı bir yüreğin çocuklara yönelik istismar ve şiddeti protestosu. Geleceğimiz olan çocuklarımızın tehlikelerden korunması için aile ve millet olarak duyarlı olmamız gerekir.
Duyarlı yüreğinize teşekkür Cevat Bey...Güzel şiir...
Geleceğin gülümseyen yüzleri,umut çiçekleri çocuklar.. Ah be çocuk seslenişi içimizin derin yarasının sesi.. Çok duygulu çok güzeldi. Kutluyorum saygı ile.
Kahrolası düzende en çok çocuklar ağlıyor. Yitip giden umutları, hayalleri ve hiç solmaması gereken çocuk gülüşleri. Dokundu, çok dokundu. Umutsuz muyuz. Hayır. Bir sabah vakti her şey daha güzel olacak. Bir gün mutlaka. teşekkür ve saygılarımla,
Bu şiir ile ilgili 56 tane yorum bulunmakta