anne..
hayatı toz pembe gösterdin bana
oysa ne haline şükredip
her şeye sevindi herkes pollyanna gibi
ne yalancıların burnu uzadı pinokyo gibi
nede bunca yıl uyuyan,bakımsız bir prenses
uyandırıldı uykusundan
yakışıklı bir prens tarafından
ah anne..
insanlar acımasız!
bulduklarını değil umduklarını istiyorlar pollyannanın aksine,
yalan söylemeyi devamlı fiil haline getiriyorlar pinokyonun aksine,
dış güzelliği seçiyorlar uyuyan güzelin aksine
ve hiç bir yedi cüce evine almıyor yardıma muhtaç prensesi.
açıl susam açıl dediğinde açılmıyor mutluluk kapısı.
kırk haramiler çalıyor bizden mutluluğu
ve hiç bir masal mutlu sonla bitmiyor,
çocukluğumdaki masalların aksine.
oysa hep iyiler kazanırdı.
anne!
bir varmış, bir yokmuş... derken
giden sevgiliden mi bahsediyordun?
evvel zaman içinde kalbur saman içinde... derken
evvel zamanlardaydı iki gönül bir olunca
samanlığın seyran olması mı demek istiyordun?
ah anne..
beşiğim nerde?
artık ayakta uyutuluyorum!
konuşmamı engellemek için emziği kullanıyorlar,
ninni yerine yalan söylüyorlar;
ama burunları değil cehaletleri uzuyor!
dünya küçük anne..
elbet karşılaşırım bende
masallardaki gibi iyi niyetlilerle
ve utanmadan sorarım
masallar hep mutlu sonla biter,
peki ya sonra?
unut anne..
bildiğin her şeyi unut.
bu kez masallar bizi okusun.
dış güzelliğin estetiğe uğramış sevgiler kadar
sahte olduğunu anlasın pamuk prensesin annesi
ve bu kez aynadan medet ummasın,
yada
ayna ayna söyle bana, var mı bu dünyada benden iyisi?
desin...
Kayıt Tarihi : 15.4.2012 13:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!