AĞUSTOSTA YANMAK ZORMUŞ
Uzuyordu yollar uzadıkça ,
Ağustosun kucağında.
Anamın saçları kadar,
sonsuz bir boz kırdı ayrılığın rengi.
İlk ve son kez baba ocağının gözlerinde gördüm,
bırakıp dönerken hasret ateşini böyle yakıcı böyle kül edici.
Sanırsın hardı, sanırsın uçurum,
sanırsın kordu dengi.
Belki son bakışıydı bana,
Belki de son vedası mavi denizin.
Öyle derindi ki şakaklarının yamacında acının tonu .
Ve öyle ağırdı ki dumanlı gözlerine diz üstü çöken gri.
Ben yüreğimi babamın yamalı ceplerine bıraktım
azar azar azık gibi.
Anamın kokusunu çektim taa içime,
çaldım yaşmağından oyalı anları.
üçbeş kuruşluk anıları bırakıp yastığının altına.
Bir yola koyuldum ki,
kahır yüklü bir kervanın peşine düşüp.
Bir eteğimden yaramaz çocukluğum çekiştirir,
bir kolumdan yuvadan uçmak için gün sayan kuşlarım.
Upuzun bir yol hikayesi benimkisi.
Uzadıkça uzayan,
iki zaman gelgiti.
Upuzun bir mektuba satırlar ektim tohum tohum.
Kimine göre sararmış ve kuru
Kimine göre yemyeşil, taze ve duru .
Ben ikiye bölündüm orta yerimden , bu mevsim .
Bir yanım sarı hazan,
yapraklarım dökülür, ulu çınarlarımdan gider ayak.
Bir yanım yağmur, sağnak,
gözlerim dokur hasreti ilmek ilmek.
Bir yola koyuldum anamın bozkır saçlarından daha uzun, daha kır.
Bir yanımda çocukluğum ağlar iki gözü iki çeşme ,
bir yanımda ben uğurlarım hasret treniyle gözlerimden çocuklarımı bir bir.
Upuzun bir yol hikayesi benimkisi,
gidenlerle kalanlar arasında gelgit zamanlarda.
Babamın gözlerinden devraldım babalığını.
Anamın yüreğinden söküp aldım hayır dualarla analığını
Ağustosta yanmak zormuş
cayır cayır yanmak varmış,
Yakmak varmış,
istemesen de bozkırları , mavi denizi
Upuzun bir yol hikayesi,
upuzun bir mektup benimkisi
Hasret ateşiyle dağlananlar anlar ancak beni
Fatma Doğan 25 Ağustos 2025/Turhal
Kayıt Tarihi : 28.8.2025 03:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!