AĞUSTOS ŞİİRLERİ

AĞUSTOS ŞİİRLERİ

Kemal Kabcık

Biz Yine Düşüneceğiz; Yunus EMRE, Deyu, Deyu! . = 000.000.014 =

"Gök Kubbe Yerinde İse, Yerküre Bereketli İse; Yunus EMRE Dualarının Kabulündendir! ."
******

PAYLAŞIMLA VAR OLDUK ve PAYLAŞIMLA İLERLEYECEĞİZ! .
{}
..

Devamını Oku
Kemal Kabcık

PAYLAŞIMLA VAR OLDUK ve PAYLAŞIMLA İLERLEYECEĞİZ! .
{}
20 Ağustos 2012 Pazartesi 15:48:55

Büyüğünü Tanı, Kendini Tanı! .

İlim Öğrenmek Güzel! . İlimi; Şahsi Çıkarlarıma Alet Etmemek Daha Güzel! . İlimi Öğrenme İsteği ile Uyandım Bugün, Salı Sabahında! . ÇOK ÇOK ŞÜKÜR! . Şahsi Kazanımlarımı Önde Tutarsam; Beni Bende Arama: EY SAYGIN DOSTLUK! . Vatansever Olarak; Vatanımızın Menfaatini Düşünmek: Benim Tek Çaremdir! . Ben; Fatih Sultan Mehmet Efendimizin Çırağıyım! Gönlüm; Fatih’ten Yana! . { Kaleme Alan: Kemal KABCIK / ANTALYA / 09 Ağustos 2011 Salı 06:04:51 }
..

Devamını Oku
Erdoğan Kırmızıoğlu

Altaylardan uzanan Türk göçü destan oldu,
Ağustos ayı Türk’ün zaferleriyle doldu,
Malazgirt Anadolu’ya ilk geçişti, yoldu,
Osman Bey Söğüt’te cihan devletini kurdu.

Otuz Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun,
Türk Milleti tarihin zaferlerle hep dolsun.
..

Devamını Oku
İkram Gökhan Akcebe

17 Ağustos gecesi
Ayakta olanlarımız
Hepsi birden yıkıldı.

Saniyeler içerisinde,
Bir anda yıkılanlar
El ele verilip yapıldı.
..

Devamını Oku
Özlem

(10.08.2003)
Anlat agustos böcegi
Dök içini bu gece
Ya da söyle sarkini doyasiya
Korkma yalniz degilsin.
Sana eslik eden bir yürek var yaninda.
Seni dinleyen, derdinden anlayan bir yürek.
..

Devamını Oku
Necdet Uçan

Ağustos yakıcılığının
yasemen kokulu
yaz akşamında
yarasaların koşuşturmasında
ölüm sessizliğine bürünmüş
çekirge korosuyla
söyleriz şarkımızı
..

Devamını Oku
Necdet Uçan

gerçekler
Ağustos sıcağı gibi çarpar
insanın suratına suratına
inadına
perişan olur hayaller
yaşam pratiğinde
bir kez daha
..

Devamını Oku
Vecdi Murat Soydan

Gerçek dolu yollar vardı uzanan
Bir yolcu yürüyordu ağır ağır
Bir yolcu sana dönüyordu,
Geç de olsa uzaktan…

İçinde umut, bakışlarında renk vardı
Ağustos sıcağı bile tesir etmiyordu
..

Devamını Oku
Fevzi Günenç

A. Sınıf Oyunu Kısa Oyunlar: 16
Dile Benden Ne Dilersen
10 Ocak Basın Çalışanları Günü
3 Mayıs Karayolları Çalışanları Günü
12 May Sağlık Çalışanları Günü

Yazan Fevzi Günenç
..

Devamını Oku
Adem Ulutaş

Damarlarım büzülür Ağustos ta donarım.
Kışın alem titrerken ben aşkından yanarım.
..

Devamını Oku
Sait Yıldırım

En acısıdır Ayların Ağustos! Vede en yaslısıdır 17’si. Ölüm kokar sokaklar, tek şuurlu sözcüktür ”Sesimi dayan var mı ” Şuursuz ca yardım istiyenlerin kolanlar altında kaldığı anlarda …
..

Devamını Oku
İrfan Karapınar

5 Ağustos/bir ikindi vakti
Eskişehir’de nehrin suyunu seyrediyorum
Gelip geçen insanları seyrediyorum

Satıcıların sesleri uğultu halinde
Yaklaşan akşama hazırlanıyor dükkânlar
Bir bir toplanıyor artık
..

Devamını Oku
Necip Altundaş

senin bir tek suskunluğuna bir kitap yazarım.ama şimdi susma.şimdi susarsan çarşambayı yine sel alır.şimdi dökmezsen yüreğini avuçlarıma,temize çekmezsen cümlelerini korkarım şu fıratın suyu serin akmaya devam eder.gözlerim kum saatleri,az baksan göreceksin giderek azalan seni.sen şimdi susarsan yokluğuna değer kirpiğim ve azalan umutlar doldurur bu şehri.sen susarsan şimdi bir şehirde, bir çocuk yüreğinin üstüne düşer kalır.bir bozkırı sebepsiz dikenler kaplar.hatta karıncalar yiyecek telaşını bırakıp ağustos böceği gibi davranır.eğer sen şimdi susarsan bir tomurcuk bahara olan sevdasından vazgeçer.en kötüsü de sen şimdi susarsan gönlüm sen-kırımlara açılır.ülkede sevdasızlık artar.gönül başına düşen aşk artar.ama bir o kadar yoksun-luk sahibi insan olur...
..

Devamını Oku
Aydın Yıldız

Ben agustos sıcağında değil
Ben agustos sıcağında değil
Buz tutmuş şubat soğuklarında
Sana yanıyorum
Titreyen sözlerde değil
Ben seni her gecede her günümde
Bir baharda değil dört mevsim seviyorum
..

Devamını Oku
Behruz Dijurian

''ve kalp ve kovan ve KIZ KULESİ'' şiiri 'Her şeye KARŞIN' edebiyat dergisinin bu ayındaki (Temmuz ve Ağustos 2010) sayısında yayımlandı.

Bu sayıda aynı zamanda Behruz Dijurian'ın Farsçaya ve İngilizceye çevirdiği Nurdan Ünsal'ın ''Beni Mi Seviyorsun'' şiiri de yer almaktadır.
..

Devamını Oku
Metin Duran

Koskocaman gövdesi, iri dallarıyla hoyrat bir meneviş vardı bahçemizin köşesinde... Bulunduğu yer bahçemizin üç yola bakan sınırındaydı. Öylesine geniş yayılmıştı ki, üç yol'un kavuştuğu meydanı tamamen kapattığı gibi bir tarafı da neredeyse bizim bahçeyi ortalıyordu. Gölgesi o kadar koyuydu ki her yaz pamuk tarlalarından kaçabildiğimiz zamanlarda soluğu onun gölgesinde alırdık. Dallarında birkaç salıncak devamlı asılı dururdu. Yanı başında çeşme vardı. Çeşmenin arkasında kocaman bir portakal ağacı ve yan tarafları böğürtlen ve hayıtlarla kaplıydı. Herkes suyunu o çeşmeden alırdı. Bu yüzden çeşmenin başında kadınlar, kızlar sıralar oluşturur, zaman zaman yarım saatten fazla beklenir, bu bekleme süreleri boyunca sohbet ederlerdi.
Menevişin dallarında bir çok kuş yuvası vardı. Hele ağustos aylarında ağustos böcekleri o kadar ses çıkarırlardı ki. Onların seslerinden rahatsız olur zaman zaman menevişin dallarına taşlar atarak ağustos böceklerini kavalamaya çalışırdık. Menevişin gövdesi o kadar geniş o kadar genişti ki oynarken onun etrafında dönerek oynanan değişik oyunlar türetmiştik arkadaşlarla.... O koca meneviş huzur veriyordu insana. Hatta bahar aylarında menevişin filizlerinden toplar onları annem pişirir yoğurtlamasını yapardı. Çokta severdik tadını. Birkaç lokma alıp üzerine su içtiğimiz zaman şeker tadı verirdi içtiğimiz suya....
Annem zaman zaman sızlanırdı babama. Şu koca menevişin gölgesinden bahçede bir şey yetişmiyor ne yapsak acaba derdi. Babamda sinirlenir yaa şu asırlardır yaşayan koskoca ağacı nasıl keseriz, o ağaç olmazsa buranın ne anlamı kalır derdi. Bende bir ara bu konuşmaya kulak misafiri olmuştum ve birkaç gün çok merak etmiştim. Hatta rüyalarıma bile girmişti koca meneviş kesilecek diye ağlayarak uyanmıştım.....
Okulların açılmasına az bir zaman kalmıştı. Okul önlüklerimizi hazırlıyorduk. Bana lale ablamın okul önlüğünü uygun görmüşlerdi.Annem yeni bir önlüğe gerek yok yepyeni önlük boş yere para vermeyelim demişti. Ben istememiştim önlüğü ama kabul etmekten başka çare yoktu. Tek cepli olurdu kız öğrenci önlükleri ve onun yanına annem bir cep daha dikip vermişti bana. Kitaplarımı bir üst sınıfta okuyan amcamın oğlu Mehmet ten almıştım. Diğer ihtiyaçları da babam çarşıya indiği zaman getirecekti.
Biz yine fırsat buldukça koca menevişin dibindeydik. Pazar günü gelmişti. Babam pazara inecek hem bizim okulla ilgili eksiklerimizi, hem de evin ihtiyaçlarını temin edecekti...
Ağustos ayının son günleriydi. Babam pazardan dönmek üzereydi. Bir süre sonra yanında köy muhtarı İzzet ağa ve Hakkı amcamla birlikte camiden bizim eve doğru geliyorlardı. Fakat Babam yüksek sesle ve sinirli bir şekilde olmaz böyle şey diyordu. Muhtar ve amcam babamı ikna etmeye çalışıyor başka seçeneğin olmadığını söylüyorlardı. Bizim oyun oynadığımız yere koca menevişin altına geldiler ve babam gözlerini yukarı çevirerek bu koca ağaca kıyılır mı? diyordu. Bir anda şok olmuştum koca meneviş kesilecekti. Elektrik gelecekti köye.Koca meneviş tüm yol güzergahlarını kapatıyor elektrik hattının geçmesini engelliyordu. Onlara göre başka seçenek yoktu ve yetkili makamlardan o ağacın kesilmesi ile ilgili izinler alınmıştı.
Dallarda asılı duran dört tane salıncak vardı. Ben ve tüm arkadaşlarım bakakalmıştık. Bir koca menevişin hoyrat dallarına, bir babamlara çeviriyorduk yüzümüzü şaşkın şaşkın... Kesilecek dedi muhtar. Bak bunlar gerekli evraklar elektrik hattı tam buradan geçiyor hesaplarını ona göre yapmışlar....
..

Devamını Oku
İbrahim Acar

Bana koyduğun babanın ismini gururla taşıdığım canım babacığım. Nasırlı ellerinle yanaklarımı okşayan ellerini, ağustos sıcağında çatlayan dudaklarınla öpüşünü, hasta olduğum da o mahzun bakışlarını ve insan gibi insan olmayı bana öğreten, adımı gururla taşıdığım dedem gibi, içinde insan sevgisi olsun diye koyan şerefli insan canım babacığım. On üç yaşımda öksüz kalışımı, bana gölgesinde anne sevgisini aratmayan genç yaşta gidişinle içimde sana olan hasretim özlemim yanına geldiğim gün bitecek sabırla bekliyorum canım babam.
..

Devamını Oku
Ali Güçtaş

Herkes alkışladı ağustos böceğini
En çok da karınca
Yiyeceklerinden yiyecek
İçeceklerinden içecek verdiler şarkılar aldılar
Çoştular,dans ettiler, eğlendiler...
Tanrı dokunuşuydu bu
İnkarı mümkünsüz denge
..

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Su dalgasi samdan yelkenden
Yoruldukca aksam yakinligina uzaklasiyor gün
Tarlalar sürülmüs savrulmus frezlikte cirilciplak agustos göcmeni güzün
Sevdigi cicekten diledigi ladesler tutup kendine kolonya tazesi kokan rüzgarlar
Ikindisindesin demeye getirircesine sözactigi lehceyi
Bana gül misali yanmis kavrulmus kendinden bahsediyor toprak
Unutulmus bir ocakta korda kalan
..

Devamını Oku
Atakan Kartaltepe

Ağustos... onbeşi Yaz onbeşi Kış
Bu da Ağustos’a bir böyle bakış
..

Devamını Oku