aş duvarlı avlunun içine
taze toprak kokusu yayılmış
hazırlanıyor toprağın sakinleri
her biri ayrı bir türkü tutturmuş
ötüyor ağustos böcekleri
sanki bayram yeri
omuz omuza yatıyor
zamana yenik düşenler
altın yaldızlı mermerli
saltanatı sevenler
mor menekşeler süslerken bahçelerini
çoğunda boy vermiş dikenleri
belliki bulunmaz gelenleri
oysa tarihtir her beden
bir döngüdür süregelen
zamanla kimseler anmaz adını
unuturlar
o unutulmaz hatıralarını
uzaklar da beliren toz bulutu
usulca yaklaşırken tamama
gidene dökülen göz yaşları
çaresiz süzülüyor kızgın toptağa
yaşarken değer vermediysen gelene
şimdi ağlasan neye
dövünsen neye
kısa sürüyor saltanat
omuzlardan bilinmeze iniyor beden
dönüp giderken gelenler
sesleniyorlar adını
Murat oğlu
Kezibandan doğma
Halil İncedayı
bir köşede katilin temizlerken
kanlı ellerini
sanmaki unutur gözlerini
bilinmez
belki ararlar hakkını
geride kalan yiğitleri
yaşayana
bir nefeslik ders sadece ölüm
ötüyor ağustos böcekleri...
Antalya 6/10/2014 20:30
Özgür İncedayıKayıt Tarihi : 7.10.2014 23:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!