Agop Ağa’nın Küfesi

Mehmet Akif Tiryaki
1307

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Agop Ağa’nın Küfesi

Akşamın tülleri indiğinde Beşiktaş’a
bakkal Agop Ağa’nın üzümlerini seyrederek büyüdük biz
uzun küfenin kenarına özenle dizdiği
aralarına mum yakıp aydınlattığı iri taneli
karanlıkta mercan renkli
mum ışığında her biri bir elma şekeri
salkım, salkım bağ üzümleri

Dirseklerimizi dizimize, ellerimizi yüzümüze dayayıp
ta ki Agop Ağa dükkanını kapatana dek seyre dalardık
biz o zamanlar kısa pantolonlu birer afacandık
rüzgar mumlara dokunur kaçar, korkutur söndürmez
titreyen ışıkta kehribar üzümler yıldızları kıskandırırcasına parlar
gözlerimizle sonsuz özlemlerimiz arasına köprü kurardı

O zamanlar meydanlarda at oynatılırdı
yani büyüktü meydanlar parklar
ondan sonracığıma;
o zamanın adamları da büyüktü, evleri de bahçeleri de
trafik derdi yoktu bizim çocukluk çağımızda
yirmi dörde durağından binip
Yenimahalle’den Fındıkzade’ye kadar geze, geze gidilir
lacivert ceketli gri pantolonlu biletçi Bey bir koluna oturttuğu
iki tarafı tahta kapaklı çantasındaki biletleri
arkası lastikli kalemiyle çeker,
gideceği yeri işaretler para üstü verir,
arka kapı yanındaki özel koltuğuna geçer otururdu
herhangi bir duraktan müfettiş biner biletleri kontrol eder
öğrenciler pasolarını veya üniversiteliler şebekelerini
gösterirdi her defasında

Kırmızı ve bej renkli otobüsler artık yeşillendi
yeşillikler bitti, dutluk otel oldu
ve İstanbul sarardı soldu
yüzümüzün rengi de İstanbul’a uydu.

Mehmet Akif Tiryaki
Kayıt Tarihi : 15.11.2007 15:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Oktay Çöteli
    Oktay Çöteli

    Muhterem kardeşim, şiirinizi yürekten okudum.Tebrik ederim, yüreğine düşüncene sağlık,
    Yer yüzündeki tüm güzellikler senin olsun.Hoşca kal.Sevgiler.Dost.

    Cevap Yaz
  • Recep Akıl
    Recep Akıl

    Yaşıtız.şiirinizi okurken bana çocukluğumun İstanbulunu hatırlattınız.Şiirinizdeki herşeyle hem de.Fatıh'te Agop ağa yoktu ama ne gam nasılsa onun yerini tutacak biri mutlaka vardı.Aramızda kalsın hayatımın en büyük utancını o özel yerinde oturup binenlere bilet kesen bir biletçi yaşatmıştır bana.İyi ki de yaşatmıştır.Tam yanındaki yan koltuğa kurulmuş oturuyorum tepemde de ananem yaşında bir hanım zor ayakta duruyor.Arada gözgöze geliyoruz ama çocukluk işte.Ben bir anlam veremiyorum, bana bakan o sitemkâr bakışlara.'Kalksana oğlum teyzeye yer versene!'diye sertçe uyaran biletçinin sesi bana o bakışların anlamını anlattı ama..Bu olayı hatırladıkça halâ o gün duyduğum utancı aynıyla yaşarım.Hayatımın en önemli derslerinden biridir o biletçinin uyarısı.Otobüsün numarası da 34 idi Beşiktaş Fatih hattında çalışan.Fenerin maçından dönüyordum.(şimdi mümkün mü 13 yaşında bir çocuğu tek başına maça göndermek)Haklısınız benim çocukluğumun İstanbul'u da çok güzeldi.Şimdi ondan biraz uzaktayım.Zaman zaman yaptığım ziyaretler vesilesiyle halini gördükçe 'İyi ki uzağındayım.' diye düşünmeden edemiyorum.Bakın bu güzelim şiiriniz bana yeniden neleri hatırlattı.Ne de iyi yaptı.Yüreğiniz hep çağlasın.Selam ve sevgiyle.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Mehmet Akif Tiryaki