Ürkek ceylan kaçar ya aniden,
Çığlıklara çığlar
...................... gelir ya..
Toprak kokar ya
........................munzurun tünemiş yeri,
Ben sana öldüm
..........................mavi yüzlü leylak
Uçurtmayı gökyüzüne saldığımdan beri...
Ben bilmem ki; Olimpios'u,Zeusu, Kibeleyi...
Kip vur dağın beline kazmayı Ferhaad ! !
Yol göründü bulunmayan Şirin’e...
İndir kırık sazı duvardan,
Közle dağların sahipsiz türkülerini...
Bağla Ferhaad ! !
Bağla armut ağacına sırtımı...
Çığıralım dağlara ne varsa söylenecek
-tükensin nakt-i ömrümüz
-dilde sermaye bir ahhh kalsın adımız...
Kim tanır şimdi Babil’in asma bahçelerini...
Kapısına dayandığın Viyana ey Mustafa
......................................kimin umrunda.! !
Yar gitti ya...
ne kıymeti kaldı fethedilen surların
Bırakın uzanalım yanık tenli sevdamızla
Godabaş dedenin kuyularına...
Karanlık kahvelerin çocuğunu oynayalım
..............................................sahnemizde...
Üç defa tükürelim yere yamalı
................................................elbisemizle...
Boş ver Ferhaad! ! - bırakalım kazmayı -
Nasıl olsa marabaya çıkar yolumuz...
Aşkı nadasa bırakalım
Kırıver kalsın olduğu yerde kolumuz...
Kayıt Tarihi : 21.8.2004 22:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Nasıl olsa marabaya çıkar yolumuz...
Aşkı nadasa bırakalım
Kırıver kalsın olduğu yerde kolumuz üstat çok iyi ya yuregine saglık yolun açık olsun
TÜM YORUMLAR (3)