Sen 
camların buğusuna dökülmüş sönük bir yıldız gibi
ağlıyordun
ben 
deniz kıyısına hep aynı kelimeleri yazıyordum
öncesini, sonrasını ve de seni 
anlatıyordum 
eylül gecelerinde ki yağmurlara
şehrin susmayan bir köşesine biraz evvel 
mavi düşlere bir ışık gibi sinmiş gözlerini.
falan filanken...
vesaire iken ben 
bir parantez içine sıkıştırılmış 
sendin bütün öykülerin başlığı
sen 
bazen aynaların derinliğinde suskunca
bazen ince su sızıntılarının yıkadığı taşlıklarda
ağlıyordun …
bazen sen kaçıyordun da ben arkandan koşuyordum
koca kentin kalabalığında...
bütün yollar kapalıydı oysa 
bütün kıyılar köşeler …
oysa bütün caddelerde sokaklarda 
aysız gecelerde
kaç kilometre hızla koşarken saatler
ve de aniden dururken zaman
defalarca …
sen bana  lazımdın
ve ben
sonra günün akşamında melengiç yapraklarıyla birlikte 
çöl gecelerinde ki gizli bir cehennem gibi
mahcup
utangaç
yapa yalnız
ağlıyordum.
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 11.10.2017 14:53:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!