gözüm ısırdı güneşi
sana mı benziyordu aydınlık
yoksa yokuş yukarı yürüdüğüm şu sokak mı
ellerimde yağmur çamur umut filesi
gözüm ısırdı güneşi
gülmek miydi bu
martılar ne kadar mütebessim
iyimser iç tırmalayıcı tatlı köpüklenmesi
yaz denizlerinin
sevdim vapurda ellerini tutmayı
ama yalnız öğle güneşinde
ölümle tahtarevalli oynayarak
iç çekişli günüm benim sıcaksın işte
bir çocuk evine sabah süt ve ekmek götürüyor
ayakları can çekişmeden gülüyor
gözüm ısırıyor seni bir yerden
kadıköy'de kedilerle oynaşan bu tatlı huysuzluk
beni ölümlerden ölümlere taşıyan kabulleniş huzurumsun
kalın sisler kaplasa da kehkeşansı düşlülüğümüzü
elimden tutmamandır o rüyalarımda düşmem bir başka yükseklerden
uçurtmadır ağzın dişin kokuşun güzelliğin
güzelliğinin misinası ellerimde tuttuğum kalemin en güzel şiiri
hüzünlü duruyorsam toz bulutlu ayrılık şarkımızın sonbahar sarısı güneşliliğinde
eğik bükük şimdi evlerinizin rengi sokaklar ağlayışı gülüşü çocuklarımızın
gözüm ısırıyor seni
seni beklerken ağlayışım çağla agacının ilk yaz merakı
çağla ağacı merakla baharı gözlüyor
biz usturayla kesilmiş gibi paramparça
beni bıraktın aynalarda sarsıntılı karanlık
surları yıkılırken umutlarımın
bir çocuk eve ekmek süt ve gazete götürüyor
ayakları ıslak üşüyüşlü gülüşlü
sevişmelerimizin daimi sakini martılar ve kargalar
seni seviyorum sadecelikte
dudakların bir kez gülse
ağlıyor iki kez gözlerin
sarılıyoruz etraflıca zamana
Kayıt Tarihi : 23.7.2008 18:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ağlıyor iki kez gözlerin
Diline saglık
TÜM YORUMLAR (1)