her gece yeni bir şehir kurdular denizde balıkçı gemileri yine bir balık tuttu kendisine ağları ağlayan balıkçı kıyıda kürek çeken sandalcı dümenini karaya çevirince yeni bir küfür keşfettiler kendilerine sırtına saplanan rüzgar köleleri baştan aşağıya yorgun bir anda sarhoş olup karanlığın sofrasında denize çapa attılar ve gözden kayboldular içlerinden sövdüler teknelerini batıran demir yumruğu bir anda pas tutup denizin ortasında gökyüzüne kafa attılar ve sözde uçtular yeni bir hayat kurdular kendilerine balıkçı gemileri yine bir balık tuttu kendisine ağları ağlayan balıkçı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman