ağlamak düşüyor haziranda
çığlığım içimde boğulur
sararmış çiçekler susar
ben toz bulutuyum
hiç kimsenin görmediği
acıya umutsuzluğa direnen
dudağımda nurşenin yarım kalan izi
ağlamak düşüyor haziranda
gebe bahar olsa ellerim
sensiz hayatlar doğursa kendine
ey saklambaçlarda koşan yanık çocukluğum
boşuna çırpınma yenilmişim
bizi kim emzirir
hırsızın arsızın kucağında
basıyor yanlızlığımı kendi infazim
kirlilik
çirkinlik
dalkavukluk
esrarkeş tinerci
ve tüm karanlık....
beni benden koparıyor
yarattığım düşlerim
arkamızda dönen dolaplar
ağlamak düşüyor haziranda
bıktım
yoluna düşmekten
feryat olmaktan gözlerinde
an gelir anıları eşmekten
boşuna çırpınma yenilmişsin
geç kalır naçar direnişler
kanayan yüreğimde akrep boğumu
ağlamak düşüyor haziranda
istanbulda eşkiya kol geziyor
kusuyor sokaklar iğrenç sesini
polisler boş kovan toplar
yine kahpe kurşunu
yağmur sağnak yağar
ayni gece
gabarda cudide
yılan ıslığı
anaların yarası kanar
bağrımıza şeytan düşüyor
bedenimiz kan
gecikmiş sevdaları dövüyor nurşen
uzayıp gidiyor suistimal ölümleri
gözbebeğimde yaşayan sevda dilimleri
hoşçakal
dilenmeye direnen
çocukların aç elleri
hala siyasetin katil dilleri
kördüğüm nakışında ömrümüze
kuşatılan sokaklarda
yüreğim ihanet ölüsü düşüyor yerlere
kötü bestede yüzümüz
hain ve karanlıkta
umuda direniş deşer etimi
ağlamak düşüyor haziranda
gidiyorum
bunca hançerin
bunca yılanların
kolgezdiği sokaklardan
açılmamış bir hayat bulmaya
hoşçakalın
sinsi gülüşler
ağlamak düşüyor haziranda
..........................
25 02 2007
Okan KurdoğluKayıt Tarihi : 16.2.2007 01:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)